USTA TİYATROCU'DAN ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER…
Aliağa Belediyesi tarafından kültür sanat üzerine söyleşi düzenlendi. Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen söyleşiye, konuşmacı olarak Devlet Tiyatroları Sanatçısı Levent Ulukut katıldı.
SANATA DESTEK VERMEZSENİZ…
Ulukut, burada yaptığı konuşmada, kültür sanata yapılan yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu söyledi. Duayen oyuncu Atilla Arcan'ın moderatörlüğünde yapılan söyleşide; özellikle yerel yönetimlerin tiyatro ile toplum arasında köprü vazifesi gördüğünü belirten Ulukut, şöyle konuştu: "Yerel yönetimlerin tiyatroyu desteklemesi, belediye yöneticilerinin tutumuyla ilgili bir durum. Yerel yönetimler altyapı, temizlik, çevre düzenlemeleri üzerine çalışmalar yapmalılar. Ancak bunun yanında insanlar için sanata da destek vermeliler. Sanata destek vermezseniz bir şeyler mutlaka eksik olur. Sanata destek sağladığınızda insanların kültür seviyeleri yükselecektir. İnsanlar izledikleri bir oyundan, akıllarında kalan bir repliği kendi aralarında konuşup tartışırlar. İzledikleri her oyundan bir repliği veya bir bölümü konuştukları zaman sanat ön plana daha fazla çıkacaktır."
ANTİK ÇAĞLAR İLE GÜNÜMÜZÜ KARŞILAŞTIRDIĞIMIZDA…
Tiyatro sanatının insanlık tarihi kadar eski olduğunu anlatan Ulukut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tiyatronun doğuşu ilk insanın doğuşu ile birdir. İlkel insanlar daha konuşmaya başlamadan önce, yaptıkları av sonrası el işaretleriyle, mimikler ile avı nasıl gerçekleştirdiklerini anlatırlardı. Yani tiyatro, insanın doğuşuyla başladı. Örneğin Türkiye'de birçok antik kent var. Bu antik kentlerde devasa tiyatro yapılarını görüyoruz. Günümüzle karşılaştırdığımız zaman şuan çok daha ileride olmamız gerekiyor. Ama bundan hiçbir şekilde yılmamak gerekiyor. Aliağa Belediyesinin 30 günde 28 tiyatro düzenlemesi bile çok önemli bir başlangıç. Aliağa Belediyesi örneğinde olduğu gibi yerel yönetimlerin tiyatroyu desteklemesi doğru bir hareket. Kaldı ki insanların özel tiyatrolara gidip tiyatro izlemeleri insanlara maddi açıdan büyük bir külfet getiriyor."
TİYATRO'NUN TELEVİZYON İLE ENTGRE OLMASI…
Televizyonun gücüyle tiyatronun güzelliğinin entegre edilmesi gerektiğine vurgu yapan Ulukut, şunları söyledi: "Televizyonda son derece başarılı tiyatro oyunları yayınlanıyor. Örneğin 'güldür güldür' bir tiyatro, fakat bunu televizyona taşıyorlar. Biliyorsunuz ki televizyon kanalları milyonlarca insana hitap ediyor. Tiyatro için bunu da bir adım olarak görmek lazım. İnsanlar televizyondan izledikleri tiyatro oyunlarının canlı performanslarını görmek için tiyatroya gidebiliyorlar."
ÇITAYI BİRAZ DAHA YÜKSELTEBİLİRSEK…
Türkiye'de yapılan televizyon dizilerini de değerlendiren Ulukut, "Dizilerin de bir izleyici kitlesi var. Ama diziler konusunda kalitenin biraz daha artması gerekiyor. Dizelerin, izleyicinin aptal yerine konulmadan yapılması gerekiyor. İzleyiciyi iki replik için saatlerce bekletmeden, aynı şeyi tekrar tekrar vermeden yaparlar ise dizilerin kalitesi biraz daha artacaktır. Hayatımızda tiyatro da olmalı dizi de olmalı fakat, çıtayı biraz daha yükseltebilirsek, hem oyuncular için hem de halkımız için daha iyi olacaktır" diye konuştu
TİYATROCUNUN FELSEFESİ İNSANI SEVMEK OLMALIDIR
Atilla Arcan'ın sorularına içtenlikle cevap veren Ulukut, "İnsana saygı duymak benim en önemli felsefemdir. Kim olursa olsun oyunumu izlemeye gelen seyirciye nasıl yardımcı olabilirim, onlara tiyatro sanatını nasıl anlatabilirim ya da o oyunda izleyici için en iyi ne söyleyebilir. Tiyatro sanatı insanı anlatıyorsa, tiyatrocunun malzemesi insansa, tiyatrocunun felsefesi insanı sevmek olmalıdır" diyerek sözlerini noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.