Türk Yunan Dayanışması

ÇEVRE İÇİN TÜRK-YUNAN DAYANIŞMASI

ALİAĞA'DA KURULMASI PLANLANAN TERMİK SANTRALİN YARATACAĞI KİRLİLİK, TÜRK VE YUNAN SİYASETÇİLERİN KATILDIĞI PANELDE ELE ALINDI

İzmir'in Aliağa ilçesinde kurulması planlanan termik santralin yaratacağı kirlilik, Türkiye ve Yunanistan'dan gelen siyasetçilerin katıldığı panelde tartışıldı.

     Bakırçay Çevre Platformu tarafından Petrol-İş Sendikası toplantı salonunda düzenlenen ''Aliağa'da Kurulması Planlanan Kömüre Dayalı Termik Santralin Kıyının İki Yakasına Etkisi'' konulu panele, CHP Grup Başkan Vekili ve İzmir milletvekili Kemal Anadol ile Yunanistan'ın Midilli Adası Valisi Pavlos Voyacis de katıldı.

     Panelde konuşan Anadol, Aliağa'da 1989 yılında termik santral kurma girişimlerinin Bakırçay Havzası belediyeleri, sivil toplum örgütleri ve halkın gösterdiği kitlesel tepkiyle engellediğini hatırlattı.

     Bugün havzanın yine aynı tehditle karşı karşıya olduğunu ifade eden Anadol, halen EPDK'dan bir firmanın ön lisans aldığını, 4 firmanın da başvurusunun bulunduğunu kaydetti.

     Bu girişim karşısında gerekli davaların açıldığını, hukuksal mücadelenin başlatıldığını belirten Anadol, Aliağa'nın mevcut sanayileşme sorununun üzerine bir de bu yükü kaldıramayacağını söyledi.

     Anadol, ön lisans izni alan firmanın Aliağa'da kurulu doğal gaz çevrim santralinin de işletmecisi olduğunu, bu santralin kuruluşu aşamasında firmanın ÇED raporunda ''çevre kirliliği yaratmamak adına kömürle çalışan termik santral yerine doğal gazla elektrik üretmeyi tercih ettiği'' savunması yaptığını anlattı.

     Anadol, şunları kaydetti:  ''Şimdi aynı şirket ithal kömüre dayalı yani gemilerle kömür getirecek. Bırakınız fabrikada yakmayı daha gemilerden tahliyesinde kirliliğe yol açacak. Güney Afrika'dan kömür getirip, onu yakıp elektrik üretecek. Buradan 100 kilometre ileride Soma'da termik santral var, linyit çıkıyor. Hemen yanı başında Kınık'ta linyit yatakları bulundu. Kardan zarar ederim diye oralara gitmiyorlar. Hazır oradaki (Soma) santralin yanında tesis kurabilirsiniz. Hayır ille deniz kenarında olacak. Denizden su alacaksınız, denize su vereceksiniz, suyun ısısı 1 derece yükselecek. O kömürün gemiden tahliyesi sırasındaki pislik denizdeki tüm canlıları yok edecek. Ondan sonra biz karşı çıktığımız vakit, diyecekler ki 'siz sanayileşmeye karşı mısınız?' Sanayileşmeye karşı değiliz, ama şunu da iyi biliniz sanayileşmek enayileşmek demek değildir.''

     -''AB PLATFORMUNA TAŞIYACAĞIZ''

     Anadol, 1989 yılındaki santral kurma girişimine karşı verdikleri mücadelede Midilli Adası'ndaki dostlardan da çok büyük destek gördüklerini ifade etti.

     O dönemde 2 Midilli milletvekilinin Aliağa'da böyle bir santral yapılması halinde konuyu Avrupa Parlamentosu'na taşıyacaklarını ilan ettiklerini anımsatan Anadol, ''Şimdi de Midilli'de çevreye çok duyarlı bir vali iş başında. Hani küreselleşme deniyor ya, biz de konuyu küresel boyuta taşırız'' dedi.

     Türkiye'nin ''Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklarla Kirlenmesine Karşı'' sözleşme ile buna bağlı protokollere taraf olduğuna işaret eden Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:

     ''Eğer sermaye ve onun arkasındaki iktidar gücü bu santrali kurmakta ısrar ederse biz de o ağızlarından düşürmedikleri, başları belaya girince, kapatılma davası açılınca hatırladıkları AB platformuna bu mücadeleyi taşıyacağız.''

     Midilli Valisi Voyacis da evinin balkonuna her çıktığında Aliağa'yı gördüğünü ifade ederek, ''Bizim isteğimiz hem Midilli'de hem Aliağa'da yapılanların çevreye uyumlu olması. Çünkü aynı çevrede yaşıyoruz'' dedi.

     İzmir'e giderken Aliağa'dan sürekli geçtiğini ve Aliağa'ya ilişkin aklında ''duman ve hoş olmayan bir kokunun'' kaldığını dile getiren Vali Voyacis, şöyle konuştu:

     ''Biz sizinle böyle bir termik santralin yapılmaması için elimizden gelen ne varsa yapacağız. Çünkü termik santral yapımı tüm Avrupa ülkelerinde yasaklanmıştır. Bunu Avrupa Parlamentosu'na kadar götürüp savaşacağız.''

     Bakırçay Çevre Platformu Sözcüsü Hüseyin Yurttaş da Aliağa'nın yeni kirlilik unsurlarını kaldıramayacak durumda olduğunu ifade ederek termik santral kurma girişimini geçmişte olduğu gibi hep birlikte mücadele edilmesi halinde önlenebileceğini söyledi.