• BIST 9886.05
  • Altın 2958.781
  • Dolar 34.7329
  • Euro 36.5987
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 4 °C

Sedef sadece deriyi etkileyen bir hastalık değil

Sedef sadece deriyi etkileyen bir hastalık değil
Tüm dünyada 125 milyondan fazla kişiyi etkileyen sedef hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Atakan, toplumda genel olarak bir deri hastalığ
SEDEF SADECE DERİYİ ETKİLEYEN BİR HASTALIK DEĞİL
 
Tüm dünyada 125 milyondan fazla kişiyi etkileyen sedef hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Atakan, toplumda genel olarak bir deri hastalığı olarak bilinen sedef hastalığının aslında derinin ötesinde bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Hastalığın genellikle yaşam boyu devam eden bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Atakan sedef hastalığına psoriatik artrit, kardiyovasküler hastalıklar, inflamatuar barsak hastalıkları, metabolik sendrom, malignansi ve depresyon gibi önemli rahatsızlıkların da eşlik ettiğini bildirdi. 
Toplumu etkileyen önemli hastalıklar konusunda bilgilendirme toplantıları düzenleyen Novartis, tıp dilindeki ismi psoriasis olan sedef hastalığına dikkat çekmek amacıyla Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Atakan’ın katılımıyla düzenlenen toplantıda hastalıkla ilgili güncel bilgiler aktarıldı.
 
Sedef hastalığının tüm dünyada görülme sıklığının yüzde 1-3 arasında olduğunu ve hastaların üçte birini çocukların oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Nilgün Atakan,  sedefin tüm dünyada 125 milyondan fazla kişiyi etkilediğini belirtti. Prof. Dr. Atakan, sedefin sadece bir deri hastalığı ya da kozmetik bir sorun olarak ele alınmasının yeterli olmadığını vurgulayarak hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi; 
 
HASTANIN YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIĞI
Sedef hastalığı, deride zemini kırmızı üzerinde beyaz kepeklerle kaplı plaklar şeklindeki döküntülerle  (lezyonlarla)  karakterize, genellikle yaşam boyu devam eden bir bağışıklık sistemi (otoimmün) hastalığıdır. Kalın kırmızı deri, kabuklanma, kalınlaşma, kaşıntı, kuruma, ağrı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin tetiklediği sedef hastalığı yaşamı olumsuz etkilemektedir. 
 
Sedef hastalarında psoriatik artrit, kardiyovasküler hastalıklar, inflamatuar barsak hastalıkları, metabolik sendrom, malignansi ve depresyon gibi hastalıkların görülme sıklığı daha fazladır. Sedef hastalarının yüzde 30’unda psoriatik artrit görülürken, orta-şiddetli sedef hastaları yaklaşık dört kat metabolik sendrom riski, yaklaşık iki kat kardiyovasküler risk artışı ile ilişkilendirilir. Bu nedenle sedef, yalnızca bir deri hastalığı ya da kozmetik bir sorun olmanın ötesinde ele alınarak tedavi edilmelidir. 
 
Sedef hastalığı, tüm kronik hastalıklar içinde hastayı en olumsuz etkileyen ve toplumsal yükü en ağır hastalıklardan birisi olarak dikkat çekmektedir. Kalp yetersizliğinden sonra fiziksel sağlığı en çok etkileyen hastalık olan sedef, depresyon ve kronik akciğer hastalığından sonra ruh sağlığını en çok etkileyen üçüncü hastalıktır.
 
Sedef hastalarının;
Yüzde 40’ının giysilerini hastalığına göre seçtiği,
Yüzde 36’sında uyku düzeni bozukluğu olduğu,
Yüzde 76’sında kaşıntı olduğu,
Yüzde 96’sının görüntüsünden rahatsız olduğu,
Yüzde 40’ının toplumdan izole yaşadığı,
Yüzde 20’sinde iş başvurusu reddi (en az 50 kez),
Yüzde 20’sinin sürekli intihar düşüncesi içinde olduğu ve yüzde 5’inin aktif intihar
girişiminde bulunduğu tespit edilmiştir.
 
Sedef hastalarının sosyal yaşamları olumsuz etkilenmekte, toplumdan izole yaşama istekleri nedeniyle iş gücü kayıpları ve buna bağlı olarak maddi sıkıntılar artmaktadır. Hastalarda alkol, sigara ve antidepresan kullanımının yüksek olduğu bilinmektedir. Uluslararası çalışmalar daha şiddetli sedef hastalarında yaşam beklentisinin önemli düzeyde azaldığını göstermektedir.
 
TEDAVİDE YENİ HEDEF PAŞİ 90-100
Sedef hastalığı tedavisinde temel prensip uygun hastaya, doğru zamanda, uygun tedaviye başlamak olarak kabul edilmektedir. Ancak halen uygulanmakta olan tedavi yöntemlerinde hastaların dörtte üçünün tedavilerinden memnun olmadığı, yüzde 80’inin tedavide hayal kırıklığı yaşadığı ve yüzde 35’inin tedavilerini yeterince etkin bulmadığı belirlenmiştir. 
 
Hastalardaki deri belirtilerinin ölçümü ve takibinde sıklıkla kullanılan endeks PAŞİ (Psoriasis Alanı ve Şiddet İndeksi) skoru olarak bilinmektedir. Hastalığa bağlı plakların kızarıklık, kabuklanma, kalınlık ve vücudun her bölgesindeki tutulum boyutunun değerlendirildiği skorlamada başlangıca göre değişim tedavinin etkinliğinin ölçümlenmesinde kullanılır. Başlangıca göre %50 iyileşme PAŞİ 50 olarak ifade edilir ve tedaviye devam için en az bu değişim hedeflenir. PAŞİ 90 deride tama yakın iyileşmeyi ifade ederken PAŞİ 100 deride tam iyileşme anlamına gelmektedir. Avrupa sağlık otoritesi (EMA) en iyi etkililik kanıtının tedavide “Tam veya Tama Yakın İyileşme” (PAŞİ>%90) sonucu elde eden hasta yüzdesi olduğunu belirtmektedir. Yapılan çalışmalarda PAŞİ 50 iyileşmeye göre PAŞİ 90 iyileşme sağlanan hastalarda yaşam kalitesinin 4 kattan fazla arttığı bildirilmektedir.
 
Hastalığın yol açtığı fiziksel ve psikolojik yükün ötesinde ciddi bazı rahatsızlıklara yakalanma olasılığının daha yüksek olması, derideki belirtileri tümüyle veya hemen hemen tümüyle gideren yeni tedavileri önemli kılmaktadır.  / EGE BASIN GRUBU
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 16 14