21 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara14°C

KILIÇDAROĞLU ÜLKÜCÜ MÜ?

Erol MARAŞLI

25 Aralık 2016 Pazar 23:39

KILIÇDAROĞLU ÜLKÜCÜ MÜ ?

Erol Maraşlı / Yeni Vizyon Gazetesi

Bu soruya cevap vermeden önce haberi okuyalım:

 CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; Kayseri’de PKK’lı caniler tarafından şehit edilen erimiz  Kamil Tunç’un Afyonun Hocalar ilçesindeki baba evini  taziye ziyaretinde “ MHP’li arkadaşlarıma  şunu söyleyeyim: siz ne kadar ülkücüyseniz, vatanseverseniz, milliyetçiyseniz biz de  ülkücüyüz, vatanseveriz, milliyetçiyiz.  Eyalet sistemini getirmek istiyorlar, bunu Apo istiyor, eyalet sistemini  savunanlardan  biri de  Recep Tayyip Erdoğandır.” demiş.

Bu sözler; Mecliste görüşülecek olan “Anayasa değişikliği yasa tasarısının oylaması” sırasında MHP’li ve Ülkücü milletvekillerinin desteğini almak, onların sempatisini kazanmak ve 330 rakamının bulunmaması için söylemiş olabilir.

 Diyeceksiniz pragmatist bir yaklaşım.

O’da olabilir!

***

Ülkü kelimesi Türk Dil Kurumu’nun Türkçe olmayan kelimelere eş anlamlı kelime ürettiği dönemde “Mefkûre” kelimesine karşılık olarak üretildi. Özellikle 1950 sonrası yayınlanan bazı dergilerde derginin başlığının altında “ Ülkü Dergisi” ibaresi vardır.   ÜLKÜ isimli milliyetçi dergide Bülent Ecevit’in hamasi şiirleri de yayınlandıydı. Ancak yaygın olarak kullanımı Rahmetli Alparslan Türkeş’in siyasi hayata atılmasından sonradır. Türkeş, 1960 ihtilalinin “ Kudretli Albayı” olduğu dönemde  “ Ülkü Kültür Birliği” kanun tasarısını ihtilalin milliyetçi subaylarından  Dündar Taşer, Muzaffer Özdağ/ MHP milletvekili Ümit Özdağ’ın babası/ ve Numan Esin’e hazırlattı. Ancak o dönemin CHP’lileri ve CHP’ye yakın yazarlardan Bülent Ecevit, Abdi ipekçi, Kurtul Altuğ, İnönün damadı Metin Toker; bu yasa tasarısını AKİS ve KİM dergilerinde Nasyonal Sosyalist- Faşist bir kuruluşun tasarısı olarak lanse edip ortalığı ayağa kaldırdılar. Bunun detaylarını DARBE İÇİNDE DARBE/ 13 Kasım 1960- Ondörtler olayı kitabımda detaylı olarak anlatmıştım.

Siyasi literatürümüze ise Türkeş’in CKMP/Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi/ nin genel başkanı olmasından sonra telaffuz edilmeye başlandı. CKMP’ye gönül veren ve Türkeş’i lider olarak kabullenen gençlere, Türkeş, “ülkücü” vasfını lâyık gördü. Çok sayıda Ülkücü dernekler kuruldu.  Türkeş’e göre Ülkücüler; “Anadolu’nun uç beyleriydi” “karda leke olur, ülkücüde olmazdı

12 Eylül sonrası “fetret döneminde” ülkücüler  DSP ve CHP ‘ dahil çeşitli partilerde görev aldılar: Bakan, milletvekili, belediye başkanı vb… Özellikle  Anavatan Partisi ve Doğruyol Partisinde.. bir zamanların efsane ülkücüsü Ayvaz Gökdemir/ komando Ayvaz/, Namık Kemal Zeybek, Sadi Somuncuoğlu ve birçok ülkücü bakanlık yaptılar, rahmetli Nevzat Kösoğlu da siyasette başka kulvardaydı…   Ha keza rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP’si de ülkücülerin partisiydi.

Ama ülkücülüğün  tapusu Ülkü Ocaklarına aittir ama birisi ben “ülkücüğüm” dediğinde “hayır siz değilsiniz!” demek doğrumu?

***                                    

Sayın Kılıçdaroğlu’nun ılımlı tutum ve davranışı ile milliyetçiliği ve vatanseverliğinden kimse şüphe edemez! Ancak partisi bunu kabullenecek mi? Mesela  PKK’lı teröristin cenazesine giden, mezarı başında fotoğraf çektiren kürt milliyetçisi,  CHP genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve   PYD'ye katılıp Kobani'de öldürülen teröristin cenazesinde boy gösteren ve göz yaşı döken CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi / Kocası Ataşehir Belediye Başkanı/,   bu sözlerden hiç memnun olmamışlardır.

Zaten bazı CHP’liler Kemal beyin bazı tasarruflarına karşı çıkarak, çıkardığı adaylara da oy vermediler: mesela Ankara Belediye başkanlığına aday olarak gösterilen Mansur Yavaş’a oy vermek yerine HDP’nin adayına oy vereceklerini deklare eden birçok CHP’li vardı. Yine CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği Prof.Dr Ekmeleddin İhsanoğluna oy vermek yerine, Kandil Dağında Terörist olan Nurettin Demirtaş’ın kardeşi Selahattin Demirtaş’a/şimdi terör suçlamasıyla tutuklu/ oy vereceklerini söyleyen ve oy verenler yokmuydu?

Niçin?

Öyle ya Mansur Yavaş eski bir MHP’li /başarılı/ bir belediye başkanıydı. Seçimi de yüzde 1 lik fark ile kaybetti. Kimin sayesinde? CHP’li olup da bazı aşırı sol partilere oy veren veya seçimde oy vermeye gitmeyenlerin sayesinde.

Prof.Dr.Ekmeleddin İhsanoğlu da MHP’ye yakın bir isimdi; Türkeş’e danışmanlık yapmış, Tuğrul Türkeş bey ile bacanak sayılırlar. CHP’nin adayını içlerine sindiremediklerini söyleyip, karşı çıktılar ve gidip Selahattin Demirtaş’a oy verdiler. Eğer Demirtaş seçilseydi; Kandil’e gitmek üzere iken kendisini götüreceklerin yakalanması sonucu vaz geçen, kardeşi kandilde terörist olan bir cumhurbaşkanını Türkiye’ye hediye edeceklerdi…

Kemal bey’in bunlarla işi çok zor! Bu kadar dikenin içinde bir gül ne anlam ifade eder?

Gerçekten üzülüyorum.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.