KILIÇDAROĞLU ÜLKÜCÜ MÜ?
Erol MARAŞLI
25 Aralık 2016 Pazar 23:39
KILIÇDAROĞLU ÜLKÜCÜ MÜ ?
Erol Maraşlı / Yeni Vizyon Gazetesi
Bu soruya cevap vermeden önce haberi okuyalım:
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; Kayseri’de PKK’lı caniler tarafından şehit edilen erimiz Kamil Tunç’un Afyonun Hocalar ilçesindeki baba evini taziye ziyaretinde “ MHP’li arkadaşlarıma şunu söyleyeyim: siz ne kadar ülkücüyseniz, vatanseverseniz, milliyetçiyseniz biz de ülkücüyüz, vatanseveriz, milliyetçiyiz. Eyalet sistemini getirmek istiyorlar, bunu Apo istiyor, eyalet sistemini savunanlardan biri de Recep Tayyip Erdoğandır.” demiş.
Bu sözler; Mecliste görüşülecek olan “Anayasa değişikliği yasa tasarısının oylaması” sırasında MHP’li ve Ülkücü milletvekillerinin desteğini almak, onların sempatisini kazanmak ve 330 rakamının bulunmaması için söylemiş olabilir.
Diyeceksiniz pragmatist bir yaklaşım.
O’da olabilir!
***
Ülkü kelimesi Türk Dil Kurumu’nun Türkçe olmayan kelimelere eş anlamlı kelime ürettiği dönemde “Mefkûre” kelimesine karşılık olarak üretildi. Özellikle 1950 sonrası yayınlanan bazı dergilerde derginin başlığının altında “ Ülkü Dergisi” ibaresi vardır. ÜLKÜ isimli milliyetçi dergide Bülent Ecevit’in hamasi şiirleri de yayınlandıydı. Ancak yaygın olarak kullanımı Rahmetli Alparslan Türkeş’in siyasi hayata atılmasından sonradır. Türkeş, 1960 ihtilalinin “ Kudretli Albayı” olduğu dönemde “ Ülkü Kültür Birliği” kanun tasarısını ihtilalin milliyetçi subaylarından Dündar Taşer, Muzaffer Özdağ/ MHP milletvekili Ümit Özdağ’ın babası/ ve Numan Esin’e hazırlattı. Ancak o dönemin CHP’lileri ve CHP’ye yakın yazarlardan Bülent Ecevit, Abdi ipekçi, Kurtul Altuğ, İnönün damadı Metin Toker; bu yasa tasarısını AKİS ve KİM dergilerinde Nasyonal Sosyalist- Faşist bir kuruluşun tasarısı olarak lanse edip ortalığı ayağa kaldırdılar. Bunun detaylarını DARBE İÇİNDE DARBE/ 13 Kasım 1960- Ondörtler olayı kitabımda detaylı olarak anlatmıştım.
Siyasi literatürümüze ise Türkeş’in CKMP/Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi/ nin genel başkanı olmasından sonra telaffuz edilmeye başlandı. CKMP’ye gönül veren ve Türkeş’i lider olarak kabullenen gençlere, Türkeş, “ülkücü” vasfını lâyık gördü. Çok sayıda Ülkücü dernekler kuruldu. Türkeş’e göre Ülkücüler; “Anadolu’nun uç beyleriydi” “karda leke olur, ülkücüde olmazdı”
12 Eylül sonrası “fetret döneminde” ülkücüler DSP ve CHP ‘ dahil çeşitli partilerde görev aldılar: Bakan, milletvekili, belediye başkanı vb… Özellikle Anavatan Partisi ve Doğruyol Partisinde.. bir zamanların efsane ülkücüsü Ayvaz Gökdemir/ komando Ayvaz/, Namık Kemal Zeybek, Sadi Somuncuoğlu ve birçok ülkücü bakanlık yaptılar, rahmetli Nevzat Kösoğlu da siyasette başka kulvardaydı… Ha keza rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP’si de ülkücülerin partisiydi.
Ama ülkücülüğün tapusu Ülkü Ocaklarına aittir ama birisi ben “ülkücüğüm” dediğinde “hayır siz değilsiniz!” demek doğrumu?
***
Sayın Kılıçdaroğlu’nun ılımlı tutum ve davranışı ile milliyetçiliği ve vatanseverliğinden kimse şüphe edemez! Ancak partisi bunu kabullenecek mi? Mesela PKK’lı teröristin cenazesine giden, mezarı başında fotoğraf çektiren kürt milliyetçisi, CHP genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve PYD'ye katılıp Kobani'de öldürülen teröristin cenazesinde boy gösteren ve göz yaşı döken CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi / Kocası Ataşehir Belediye Başkanı/, bu sözlerden hiç memnun olmamışlardır.
Zaten bazı CHP’liler Kemal beyin bazı tasarruflarına karşı çıkarak, çıkardığı adaylara da oy vermediler: mesela Ankara Belediye başkanlığına aday olarak gösterilen Mansur Yavaş’a oy vermek yerine HDP’nin adayına oy vereceklerini deklare eden birçok CHP’li vardı. Yine CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği Prof.Dr Ekmeleddin İhsanoğluna oy vermek yerine, Kandil Dağında Terörist olan Nurettin Demirtaş’ın kardeşi Selahattin Demirtaş’a/şimdi terör suçlamasıyla tutuklu/ oy vereceklerini söyleyen ve oy verenler yokmuydu?
Niçin?
Öyle ya Mansur Yavaş eski bir MHP’li /başarılı/ bir belediye başkanıydı. Seçimi de yüzde 1 lik fark ile kaybetti. Kimin sayesinde? CHP’li olup da bazı aşırı sol partilere oy veren veya seçimde oy vermeye gitmeyenlerin sayesinde.
Prof.Dr.Ekmeleddin İhsanoğlu da MHP’ye yakın bir isimdi; Türkeş’e danışmanlık yapmış, Tuğrul Türkeş bey ile bacanak sayılırlar. CHP’nin adayını içlerine sindiremediklerini söyleyip, karşı çıktılar ve gidip Selahattin Demirtaş’a oy verdiler. Eğer Demirtaş seçilseydi; Kandil’e gitmek üzere iken kendisini götüreceklerin yakalanması sonucu vaz geçen, kardeşi kandilde terörist olan bir cumhurbaşkanını Türkiye’ye hediye edeceklerdi…
Kemal bey’in bunlarla işi çok zor! Bu kadar dikenin içinde bir gül ne anlam ifade eder?
Gerçekten üzülüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.