22 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara9°C

İŞTE KOMİSYONUN ÇEVRE RAPORU

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ BASIN BÜLTENİ / Nisan ayında İzmir’e çıkarma yaparak başta iki gün boyunca Karaburun’daki balık çiftlikleri ve Aliağa’daki termik santral olmak üzere kentin çevresel sorunlarının fotoğrafını çeken TBMM Çevre Komisyonu, beklenen rap

İşte Komisyonun Çevre Raporu

22 Kasım 2012 Perşembe 20:27

Komisyonun Çevre Raporu

TBMM ÇEVRE KOMİSYONU İZMİR RAPORU

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ BASIN BÜLTENİ / Nisan ayında İzmir’e çıkarma yaparak başta iki gün boyunca Karaburun’daki balık çiftlikleri ve Aliağa’daki termik santral olmak üzere kentin çevresel sorunlarının fotoğrafını çeken TBMM Çevre Komisyonu, beklenen raporunu açıkladı. Komisyonun İzmirli üyesi AK Partili Şengül, “Bu rapor yasama kurumuna rehber olacak. İzmir gerçekten çevre tehdidi altında” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Çevre Sorunlarının Araştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun İzmir ile ilgili hazırladığı raporun ayrıntıları ortaya çıktı. 20-21 Nisan tarihlerinde İzmir’e gelerek incelemelerde bulunan komisyon üyeleri birçok bölgeyi yerinde incelemiş, sorunları tespit etmişti. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya başkanlığında kente gelerek incelemelerde bulunan heyet raporunu ayrıntılı bir şekilde tamamladı.

İLK TESPİT: ARITMA TESİSLERİ YETERSİZ!

Komisyonun 6 başlıkta topladığı ve fotoğraflarla desteklediği rapor 21 sayfadan oluştu. Su Kirliliği ve Atıksu Yönetimi kategorisi başlığı altında yapılan değerlendirmede, “İzmir Büyükşehir Belediye sınırları dışında, Kiraz ve Selçuk belediyelerinde atık su arıtma tesisinin (AAT) mevcut olduğu, Selçuk’taki AAT’nin doğal arıtma yaptığı, Kiraz’daki geleneksel AAT’nin ise çalıştırılmadığı, havzada Beydağ, Tire, Bayındır, Torbalı, Ödemiş evsel atık su arıtma tesislerinin bulunmadığı, Aliağa OSB Evsel AAT, Tire OSB Evsel AAT, Atatürk OSB (Çiğli) Endüstriyel AAT ve Menemen Deri Serbest Bölgesi Endüstriyel AAT’nin faaliyette olduğu, Kemalpaşa OSB AAT ile Aliağa OSB ATT’nin daha sonra yürürlüğe alınacağı tespit edilmiştir” denildi.

Raporda, Küçük Menderes Havzasında yer alan çeşitli sektörlerden toplam 538 işletmenin 255 tanesinde proses atık suyu oluştuğu, bunların tamamına yakınında atık su arıtma tesisi bulunduğu, proses atık suyu olmayan tesislerden evsel atık su deşarjı yapıldığı, var olan evsel ve endüstriyel atık su arıtma tesislerinin sağlıklı olarak işletilmesinin sağlanması, atık su arıtma tesisi olmayan belediyelerin ve işletmelerin arıtma tesislerini devreye alması gerektiği vurgulandı. Mevcut OSB kapasitesi dolmadan yeni sanayi parselleri ve OSB’lerin kurulmasının kısıtlanmasına karar verilirken, arıtılmış atık suların sulama amacıyla kullanılabilmesine ilişkin olarak, uygulanabilecek teknoloji, proses seçimi, ilk yatırım ve işletme maliyetlerine yönelik araştırma çalışmalarının tamamlanmasının gerektiğinin altı çizildi.

TEHLİKELİ ATIK YERİ YOK

İzmir metropol alan sınırları dışında kalan ilçelerde, düzensiz depolama yapıldığı, ayrıca atık su arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının miktarı ve depolanması ile ilgili sorunlar yaşandığı belirtildi. İlde tehlikeli atıklar için düzenli depolama tesisi bulunmadığı ve bertaraf tesislerinin de yeterli kapasitede olmadığı, tıbbi atıklar ile ilgili olarak, ayrı toplama faaliyetinin büyükşehir sınırları içerisinde devam ettiği, katı atık düzenli depolama tesislerinin ivedilikle tamamlanması, atık su arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının susuzlaştırılarak bu alanlara verilmesi imkânlarının araştırılması, tehlikeli atıkların ve tıbbi atıkların kaynağında ayrı toplanarak sağlıklı bir biçimde bertarafının sağlanması, atıklar ile ilgili olarak sektörel planların hazırlanması gerektiği vurgulandı Yine raporda, “Demir-çelik işletmeleri sahalarında depolanan; tehlikeli atık niteliğindeki baca tozuyla karışık cüruflar ile ayrı depolanan cürufların nihai bertarafına ilişkin belirlenen alanların değerlendirilmesi, bu konudaki çalışmaların hızlandırılması gerekmektedir” denildi.

ALİAĞA ENDİŞESİ

Komisyon, özellikle kötü hava analizleri ile gündeme gelen Aliağa ile ilgili de raporda geniş açıklamalar yaptı. Aliağa ilçesinde kurulması planlanan termik santralle ilgili endişelerin olduğu belirtilirken Aliağa Sanayi Bölgesi ile ilgili olarak, bölgede, sürekli on-line ölçme izleme sisteminin kurulması gerektiği ifade edildi. Raporda, 2009’da yayımlanan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde kirletici vasfı yüksek olan tesislerden kaynaklanan baca gazı salımı ve hava kalitesi sınır değerleri yeniden düzenlendiğine vurgu yapıldı. Yine, rafinerilerden kaynaklanan kükürtdioksit emisyonlarının azaltılması için düzenleme yapılarak tesislerde kullanılan kükürt içeren sıvı miktarının azaltılması gaz yakıt miktarının arttırılmasının sağlandığı belirtildi.

DEMİRÇELİK SORUNU

Raporda, bölgede ön plana çıkan sorunların başında, çelikhane tesislerinin ana hammaddesi olan hurdaların yükleme boşaltma işlemleri ve üretim faaliyeti sonucu oluşan emisyonlar ile üretim atığı olan curufların taşınması, depolanması faaliyetleri sonucu oluşan emisyonların kontrolünün olduğu dile getirildi. Aynı zamanda, demir çelik tesislerinden kaynaklanan atıkların bertarafı konusu da çözüm bekleyen problemlerin başında yer aldığı vurgulanırken, “Ağır araç trafiği bakımından karayollarında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Ağır ticari araçlar karayolu trafik yükünü arttırmaktadır. Ancak daha önemlisi oluşan hava kalitesi seviyelerine en fazla katkıyı yollardan kaynaklanan toz (partikül madde) emisyonlarının neden olmasıdır. Hava kalitesi seviyelerinin iyileştirilebilmesi için öncelikle bu yolların iyileştirilmesi gerekmektedir” denildi.

DİLOVASI GİBİ!

Raporda, Aliağa’nın Kocaeli Dilovası gibi olduğu da vurgulanırken, “Kocaeli’deki olumlu sonuçların Aliağa için örnek teşkil etmesi ve her iki bölgedeki kurum ve kuruluşlar ile sanayi tesisleri arasında çevrenin korunması konusunda gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili iletişim ve işbirliğinin sağlanması önem arz etmektedir. Bunun dışında denetim, üretim süreçleri, yeni nesil teknolojilerin kullanılması konularındaki fayda ve maliyetler çevre faktörü de hesaba katılarak mülahaza edilmelidir. Bölgedeki insanların hassasiyetlerinin, akademik dünyanın görüşlerinin, STK’ların ve odaların tespitlerinin dikkate alınması ve kalkınma-çevre dengesinin gözetilmesi bölgedeki sorunların kalıcı çözüme kavuşturulmasında göz ardı edilmemesi gereken hususlardır” ifadelerine yer verildi.

ŞENGÜL: İZMİR TEHLİKE ALTINDA

Komisyonda aktif görev alan AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, “İzmir gerek hava gerekse deniz kirliliği açısından büyük bir tehlike altında… Bizim yaptığımız çalışma Meclis’te yasalar çıkarken bize rehber olacak. İzmir çok önemli bir şehir… Tüm dengelerin korunması gerekiyor. Komisyonun Türkiye genelinde yaptığı çalışmalar çok önemli… İzmir’e de geniş bir zaman ayırıp meseleleri yerinde incelediler. Sonuçta ortaya böyle bir rapor çıktı. İlgili kurumlar zaten görevlerini yerine getiriyorlar. Çalışmalar devam edecektir” dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.