GÜZELHİSAR KAZASI TEMETTÜ’ATI BÖLÜM 6
ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ YENİVİZYON GAZETESİ/ CEVAT YILDIRIM /Güzelhisar Kazası, 14.Yüzyıl başlarından 19.Yüzyıl ortalarına kadar batıda Saruhan Sancağının en güvenli bölgesi ve kazasıdır. 16.Yüzyıldan 18. Yüzyıl sonlarına kadar Aliağa Çiftliğinden Bergama
18 Ocak 2016 Pazartesi 14:58
1844–1845 YILI SARUHAN SANCAĞI GÜZELHİSAR KAZASI TEMETTÜ’ATI (6. SON BÖLÜM)
ARAŞTIRMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ YENİVİZYON GAZETESİ/ CEVAT YILDIRIM /Güzelhisar Kazası, 14.Yüzyıl başlarından 19.Yüzyıl ortalarına kadar batıda Saruhan Sancağının en güvenli bölgesi ve kazasıdır. 16.Yüzyıldan 18. Yüzyıl sonlarına kadar Aliağa Çiftliğinden Bergama Eğrigöl köyünün yer aldığı hattın doğusunda Güzelhisar’ın 40’tan fazla köyü varken, 1842 yılına gelindiğinde köy sayısı 10’a düşmüştür. Sebebi, coğrafi, ekonomik, sosyal ve siyasi mi olduğu araştırıldığında öğrenilebilir. Zira 19. Yüzyıl ortalarından itibaren ticaret deniz kıyılarına geçti. Baltazzi Ailesinin Aliağa Çiftliğine yerleşmesi, ticareti ve yol güvenliğini deniz kenarına kaydırdı. Uzun süren savaşlara asker yollanması, veba hastalığının hemen önlenememesi, nüfusun azalmasına neden oldu. Güzelhisar 1844 yılında hala kaza idi. 1864 yılına kadar “kaza müdürleri” ile yönetildi. 1864 yılından 1879 yılına dek Foça ilçesine nahiye olarak bağlandı. 19.Yüzyıl sonuna gelindiğinde nahiyelik de bitip, 1879 yılında Menemen Kazasının köyü oldu. 1982 yılında Aliağa ilçe olunca, Menemen’den alınıp, Aliağa ilçesinin orta irilikte köyü olarak kayıtlara geçti. Günümüzde adı mahalle olarak anılmaktadır. Böyle birden bire statü değişikliğinin diğer bir nedeni de 19. Yüzyıl içindeki idarecilerin birçoğunun liyakatsiz oluşlarını belirtmek gereklidir.
Güzelhisar Kazasına; 1845–1846 yıllarının penceresinden baktığımızda, birçok yerleşim biriminden daha fazla aşar ve temettü-at ödediğini görmek olasıdır. Tahıl üretiminde devletin önemli üretim merkezlerinden biridir. 18.Yüzyıl sonunda devlete iştira vergisi ödeyen önemli kazalardan biridir. (İştira Vergisi: Buğday, un yapıldıktan sonra; ekmek yapılarak, bunun peksimet haline getirilmesi ile işlem devam eder. Fırınlardan alınan peksimetler, keseye doldurup donanmaya teslim edilir. Bu usul ile deniz askerlerinin beslenmesi sağlanır. Devlet sadece bunun buğday olarak karşılığını sonradan ödeyebilir.)
Ziraat işlerinde üretim vasıtası olarak beslediği hayvanlar olduğu gibi kendi yiyeceğini sağlamak için de hayvan yetiştirmiştir.
Güzelhisar Kazası defterini incelemekle, o devrede bu topraklarda yaşayan insanların üretimlerini, ödedikleri vergiyi, kazançlarını, toplum içindeki statüsünü öğrenebiliyoruz. Her mükellefin mesleği ve eğitim durumu da deftere yazılmıştır. Adı molla olarak geçen 10 kişiden fazla insan görülmektedir. İyi eğitimin Güzelhisar’ın kaza oluşundan geldiğini sanıyorum. Okullarında XIX. Yüzyılda dahi iyi hocalar olmalıdır 1950 yıllarına ulaşıldığında Güzelhisar merkez köyünde eğitim öğretim işleri diğer köylere göre yine daha ileri durumda olduğu milli eğitim kayıtlarında görülebilir.
Cumhuriyet döneminde 1950 yılından sonra çok ekilen tütün ziraatı, 17.Yüzyıl başlarında Güzelhisar’a girdiği sanılmaktadır. Tütünün o dönemdeki adı duhan olup, az miktarda ziraatı yapıldığı görülmektedir. 30 aile ancak 231 kese, karşılığı, 739 kg. olan duhan (tütün) üretmiştir. Bu miktar tütün 1960 yılında orta derecede üretim yapan bir ailenin üretimine eşittir. Buğday ve üzüm üretimi birinci sıradadır. Bundan altmış beş yıl önce çok miktarda ekim dikimi yapılan kavun karpuz ile yine elli yıl önce, iki günde üç kamyon dolusu yetiştirilen salatalık üretimi 1844 yılında görülmemektedir.
O yılların vergisini öğrenirken, gıda maddelerinin fiyatını, o yıllarda kullanılan ölçekleri, üretim vasıtalarının önemini de öğrenmek mümkündür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün batı tarzı ölçüleri niçin getirdiğini ibret alacaklar için ipuçları da bu çalışmada bulunabilir. Güzelhisar gibi kazaların nüfuslarının hangi ekonomik nedenlerle azaldığını, günümüzde sanayi ve ticari kasabaların nasıl geliştiği hakkında gerekli araştırma yapmak, doğru düşünerek sonuç çıkarmak meraklı ve çağdaş insanın harcında var olduğunu unutmayalım.
1998 Sayılı Güzelhisar-ı Menemen kazası defteri: Rumi Eylül 1261 (1845 M. ) den başlayıp, Şubat 1261 (1846 M.) tarihleri arasında altı ayda yazılmıştır. Bu defteri; Foça-i Cedit’ten Fatih Sultan Mehmet Camii İmam Hatibi Ahmet Ziyaettin Efendi tutmuştur. Her ay kendisine 200 kuruş olmak üzere toplam 1200 kuruş maaş ödenmiş, 300 kuruş da kırtasiye masrafı olmuş, Toplam genel harcama 1500 kuruştur. (BİTTİ)
KAYNAKLAR:
BOA 166 No.lu Muhasebe-i Vilayeti ANADOLU DEFTERİ,
BOA Temettuat Defteri Dosya No: 1998, Fon Kodu: ML. VRD. TMT.
Bilgi Nejdet Yrd. Doç. Dr. 1834–1835 yıllarında Saruhan Sancağında Nüfus “Manisa Dergisi”
Cevat Yıldırım, Güzelhisar, Aliağa Çevresiyle Birlikte, Hür Efe Yayınları,
Çadırcı Musa, Anadolu’da Redif Askeri Teşkilatı
Çavdar Necati, XIX Yüzyıl Ortalarında Tokat’ta Katolik Ermeniler,
Eryılmaz Bilal, Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme, İşaret Yayınları İstanbul,
Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Zuhuri Danışman çevirisi,
Gökmen Ertan, Yrd. Doç. Dr. Saruhan Sancağında Temettuat Tahriri,
Güran Tevfik, XIX. Yüzyılda Osmanlı Tarımı,
Ortaylı İlber, Prof. Dr. Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerinde Yerel Yönetimler,
Özgün Cihan Dr. XIX. Yüzyıl Ortalarında Foça Kasabasında T. Arazi Kullanımı Verimlilik,
Peker Mümtaz, İzmir’in Nüfus Tahmini, B.Ş. B. Yayınları.
Uluçay Çağatay, XVI. Yüzyılda Saruhan’da Eşkıyalık ve Halk Hareketleri,
Uluçay Çağatay, XVIII. Ve XIX. Yüzyılda Saruhan’da Eşkıyalık ve Halk Hareketleri
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.