25 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Ankara-2°C

GENÇ VELİAHT İDDİALI KONUŞTU...

Aliağa Belediyesi’nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği söyleşi günleri devam ediyor.

Genç veliaht iddialı konuştu...

11 Temmuz 2015 Cumartesi 23:51

GENÇ VELİAHT İDDİALI KONUŞTU: TÜRK TİYATROSU YENİ JENERASYON İLE YÜKSELECEK
 
Aliağa Belediyesi’nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği söyleşi günleri devam ediyor.
 
Ünlü oyuncu Atilla Arcan’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşilerin son konuğu; duayen sanatçı Haldun Dormen’in veliahtları arasında gösterilen İzmirli genç oyuncu ve yönetmen Çağlar İşgören oldu.
 
Yönetmenliğini üstlendiği ‘Bir Şehnaz Oyun’ adlı tiyatro gösterisini sergilemek üzere Aliağa’ya gelen Çağlar İşgören, konuşmacı olarak katıldığı söyleşide Aliağalı sanatseverler ile buluştu. Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen söyleşiye; Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Mehmedali Özkurt’un yanı sıra oyunculuk sanatına ilgi duyan Aliağalı gençler katıldı.
 
Genç yaşına rağmen sanat dünyasında başarıyı yakalayan Çağlar İşgören, başarı öyküsünü, oyunculuk hayatında yaşadığı anılarını, sanat dünyasına dair düşüncelerini ve gelecekteki hedeflerini sohbet havasında geçen söyleşide anlattı.
 
HALDUN DORMEN’E MİNNET DUYUYORUM
‘İdolüm’ dediği Haldun Dormen’e olan vefasını Aliağa’da bir kez daha dile getiren İşgören, “Tiyatro hayatımda usta sanatçı Haldun Dormen’in büyük bir yeri var. Ne zaman zorlansam soluğu Haldun Dormen’in yanında alırdım. Oyun seçimi konusunda ve oyunları hangi şekilde sergilememiz gerektiği konusunda zorlanmaya başladığımda hemen kendisine başvururdum, yetişmem ve kendimi geliştirmem açısından onun engin bilgi ve tecrübelerinden çok kez yararlandım. Benim geldiğim noktada Haldun Dormen’in çok büyük payı var. Desteklerini benden hiçbir zaman esirgemeyen Haldun Dormen’e minnet duyuyorum” dedi.
 
DOĞUP BÜYÜDÜĞÜM ŞEHRE HİZMET EDİYORUM
Sahibi olduğu ‘Sahne Tozu Tiyatrosu’nun İstanbul yerine İzmir’de kurmayı tercih eden İşgören, İzmir’i tercih etme nedenini şöyle açıkladı: “İzmir’i bırakıp İstanbul’a gelmek istediğimi söyledim. Fakat Haldun Dormen buna her defasında karşı çıktı. Çünkü İstanbul piyasasında çok çabuk bir şekilde silinip gideceğimi biliyordu. Onun isteği üzerine tiyatroyu İzmir’de devam ettirme kararı aldım. Kaldı ki isabet olduğunu düşünüyorum, ayrıca bu şekilde doğup büyüdüğüm şehre de hizmet etmiş oluyorum.”
 
TİYATRO SAVAŞ ZAMANLARINDA BİLE TOPLUMUN ÇIKIŞ KAPISI OLMUŞTUR
Türk tiyatrosunun oluşumu ve gelişimi hakkında değerlendirmelerde bulunan İşgören, şöyle konuştu: “Türk tiyatrosunun yavaşta olsa giderek geliştiğini fakat yeteri kadar destek gördüğünü düşünmüyorum. Ben biraz daha farklı bir destek bekliyorum. Yerel yönetimlerden ve siyasi kişilerden destek sözü sürekli olarak dile getiriliyor. Ama ben asıl olarak halktan destek bekliyorum. Anne ve babaların çocuklarını tiyatro ile tanıştırması gerekiyor. Tiyatronun çocuklarımızın ve gençlerimizin gelişimi açısından birçok şeye faydası var. Önerim ve arzum, gelecek için tiyatro ile daha fazla ilgilenen bir gençlik olmasıdır. Kuşak kuşak bu ilginin artması en büyük arzumdur. Çünkü tiyatro, en kötü zamanlarda, savaş zamanlarında bile toplumun çıkış kapısı olmuştur.”
 
ŞİMDİ ÇIKIŞ SIRASI TİYATRODA…
Bir zamanlar ‘Eşkıya’ filminin gişede rekor kırmasıyla birlikte büyük bir çıkış yakalayan Türk sineması gibi, Türk tiyatrosunun da yeni jenerasyon oyuncuları ve seyircileriyle beraber yükselişe geçeceğini anlatan İşgören, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte tiyatronun güç kaybetmesinin, seyirci kaybetmesinin başlıca nedenlerinden biri televizyondu. Eskiden insanlar akşam yemeklerini yedikten sonra tiyatrolara giderlerdi. Ama artık günümüzde akşam yemeğinden sonra insanlar dizi seyretmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla tiyatronun bir dönem zayıfladığını gördük. Fakat tiyatro yeniden güçlenmeye başladı. Çünkü, özellikle yeni jenerasyon televizyon dizilerine ve teknolojiye doymaya başladı. Bu da tiyatroya yeniden dönüşü başlattı. İnsanlar sanatı, daha kanlı canlı, halkla iç içe, dokunabildiği, görebildiği, hissedebildiği şekilde yaşamak istiyorlar. Bu durumun katlanarak devam edeceğini düşünüyorum.”
 
TELEVİZYON VE TİYATRO BİRBİRLERİNE GÜÇ VERİYOR
Güldür Güldür Show örneğinde olduğu gibi tiyatro’nun güzelliklerini, televizyonun gücü ile birleştiren toplulukların tiyatro’ya büyük sinerji kazandırdığını sözlerine ekleyen İşgören, “Televizyon ve tiyatro birbirlerine güç veriyor. Türkiye’de hemen hemen herkesin evinde televizyon var. Ama Türkiye’nin birçok yerinde tiyatronun ne demek olduğunu bilmeyen insanlar var. Hayatında tiyatroya hiç gitmemiş insanlar var. Sahnesi dahi olmayan yerler var. Dolayısıyla televizyonda gösterilen tiyatro oyunları, televizyonun gücü sayesinde her eve giriyor. Böylelikle insanlar tiyatro ile buluşmuş oluyorlar. Tiyatroyu tanımış oluyorlar. İnsanlar televizyondaki oyunları beğendikleri takdirde, merak ederek tiyatroyu canlı izlemek istiyorlar. Bu şekilde tiyatro ve televizyon birbirlerini desteklemiş oluyorlar. Özellikle yeni jenerasyonun açıkgözlülüğü ve gündemi takip edişi ile tiyatro gün geçtikçe de ilerleyecektir” diye konuştu.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.