25 Kasım 2024
  • İstanbul2°C
  • Ankara-1°C

FOÇA TURİZMİNDE, YENİ TÜR ARAYIŞI

Sebahattin Karaca / Foça Haberleri / Aliağa Haber / Ege Hakimiyet Gazetesi / Demokrat Foça Gazetesi / Günaydın Ege / Alfa Tivi /

Foça Turizminde, Yeni Tür Arayışı

15 Ekim 2014 Çarşamba 11:26

FOÇA TURİZMİNDE, YENİ TÜR ARAYIŞI ( KABUK DEĞİŞTİRME)
 
Sebahattin Karaca / Ege Hakimiyet Gazetesi
 
 Foça Turizmini, bu güne kadar olduğu gibi, yalnız  Deniz – Kum – Güneş Turizm türü ile yürütmenin zorluğundan pek çok yazımda bahsettim.Ancak yanı başına da, somut önerilerimi sıraladım. 
 
 Önerilerimin başında, Tarih Turizminin uygun olacağını ve sebeplerini de zaman zaman sizlerle paylaştım.
 
Foça,Tarihi çok zengin olan nadir yerlerdendir.Aynı zaman da, zengin tarih üzerinde kent yaşamının sürdüğü ender şehirlerden birisidir.Efes ve bergama kadar eskidir. 3500 yıldan fazla geçmişe sahiptir. Phokaia o zaman nereye kurulduysa Foça hala oradadır. 
 
 
Buna karşın Bergama (Pergamon ) ve Efes (Ephesus) ilk kuruldukları yerin yakınında ama aynı zamanda dışındadırlar.
 
Kuruluşu bu kadar eski olan Foça’nın (Phokaia) üzerinde, dağınık düzende yaşayan göcebe yerlilerden – Aolisler – iyonlular –  Persler – İskender İmparatorluğu - Bizanslılar – Osmanlılar’ın yaşadı. Herbirisi zengin kültürel değerler bıraktı.
 
Foça’da ki her medeniyetten kalan tarihi değerlerin önemli bir bölümü toprak altında olmakla beraber, bir kısmı da toprak üstünde varolmaya devam etmektedir. 
 
Bunlardan bir kaç örnek vermek istiyorum.
 
Kale içi - Sur duvarları – Beşkapılar – Anfi Tiyatro – Yel Değirmenleri- Osmanlı Mezarlığı- Osmanlı Hamamları- Su Kemerleri – Antik Mozaikler-Öyle ki asırlar önce şehrin su ihtiyacını karşılamak için örülen su kemerlerinin içinde Antik döneme ait lise binasının alın taşı, Orta çağda Korsan Roman Muntaner ‘in Foça’yı kuşatması sırasında, yağmalanan  ganimetler arasında bulunan saf altından yapılmış Hırıstiyan haçının bugün Genova Katedralinde olması gibi. Veya 500 sene önce Fatih Sultan Mehmed’ın yaptırdığı cami gibi kaç şehirde vardır.  
 
Cumhuriyet döneminde,İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa gibi büyük şehirler hariç, ,1960 yılların ortalarında Türkiye Turizmi, (Emekli Sandığının yatırımı ve zeytinliğini-toprağını- tarlasını teşvik için çok ucuza veren, değerli Foça’lı insanların gayreti ile ) Foça’dan başlatılmıştır.
 
Daha sonra ki bir yazımda, (bu günlerde büyük bir gayret ile ayağa kaldırılması planlanan Athena tapınağının ki yapılması, Foça’ya çok ciddi katma değer sağlayacak, Turizm açısından zenginlik kazandıracaktır.) 
 
Sağlamlık bakımından, kayaların üzerine kurulmuş ve sade bir deyim ile,  taşla – topla – depremle yıkılması mümkün olmayan Athena Tapınağının hangi sebepten ve kimler tarafından yıkıldığını yazacağım. 
 
Şimdi, kurulduğu tarihten bugüne kadar, yüzlerce olaya tanıklık yapmış kültür-refah - zenginlik ve öncülükleri ile , bizden evvel ki nesillerce her dönem  önemli şehir olma özelliğini korumuş,  Şimdi ise bizlere teslim edilmiş Foça’da “Tarih Turizmini”  eksik ve noksanlarını da tamamlayarak, Anfi Tiyarto- Athena Tapınağı- Kozbeyli-Kartdere-Sazlıca Rum Köyleri, ören halinde olan kiliseler- Manastırı ayağa kaldırmak dahil olmak üzere başlatmak ve geliştirmek şimdi ki nesilin boynunun borcu olmalıdır.  
 
 1980'li ve 1990' lı yıllarda araştırmacı ve gezgin olan ülkemiz insanını yeme- içme kültürünü, yaşama biçimini, kısmen tarihini merak ederek incelemek için İskandinav ülkelerinden gelen turistlerde, Fransız tatil köyünde kalanlar ile birleşince gerçekten Foça' da bir turizm patlaması olmuştur.
 
Foça' nın sokakları, meydanları ve işletmelerinde günün her saatinde turist görmek mümkün olmuştur.
 
Son bir kaç cümleden de anlaşılacağı üzere İskandinav ülkelerinden gelenlerin sadece güneş ve deniz turisti olmadığı, bunun yanında ülkemizin değerlerini merakla incelemek için geldiklerini ifade etmeye çalıştım. 
 
Tarih Turizminin yanı sıra her tarafı deniz olan Foça’da, tüm kısıtlılığa rağmen Deniz Altı ve dalış Turizmi de başlatılmalıdır. Yelken ve Sörf  Turizmi ile taçlandırılmalıdır. Bunun için Foça, ulaşım , koy, ve deniz yönünden çok uygundur.  
 
 İnanç turizmi geliştirmek bir o kadar önemlidir. Asmadere’de bulunan  Kilise ve bahçesi, sahip olduğu manzara ile ulaşımda ki kolaylığı ile birlikte ele alındığında günübirlik turlar için önemli çekim merkezi olur. O da başka olumlu gelişmeleri tetikler.   
  
 Tam da bu noktada Foça' da Tarih Turizmi, Dalış Turizmi, İnanç Turizminin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktayım.
 
Muhtelif tarihlerde yayınlamış bulunduğum Tarih Turizmini, ''Çifte Kayalar'' Turizme kazandırılmayı bekliyor başlıklı, ''Kozbeyli turizme açılmalıdır'' başlıklı yazılarda dile getirmeye çalıştığım, yapılması gereken işlerle ilgili olarak, Foça Kaymakamlığımızın ve Foça Belediyemizin atmış olduğu adımlar önemsenmelidir.
 
Tarih ve Kültür Turizmini geliştirme çerçevesinde UNESCO' nun da geçici listesine girmiş olan ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin de katkıları ile kale duvarlarının restorasyon ve onarımı, Turizmde gelişmeyi bekleyen Kozbeyli' de bir zamanlara damgasını vuran ''Çapkının meyhanesi'' onarımı Tarih Turizmi için güzel kazanımlardır.
 
Bunun yanı sıra Foça' nın girişinde bulunan '' Çifte Kayaların'' gece aydınlatması, İzmir Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığı  ile müşterek yürütülen ''Yel değirmenleri'' nin restorasyon çalışmaları ve aydınlatılması Foça Turizmi için renktir,Kazançtır. 
 
 Bu manada  Foça’lı bir Turizmci olarak,  çalışmalardan dolayı, başta İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu' na, Foça Belediye Başkanı Sayın Gökhan Demirağ' a, Foça Kazıları başkanı Sayın Ömer Özyiğit' e, ve bu çalışmalarda  fikri-zikri katkı ve düşüncesi olan ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunar, Foça’da ki diğer tarihi  değerlerimizin de  gün ışına çıkarılmasını ve doğal değerlerimizin ise insanlığın hizmetine sunulmasını  temennni ederim.  
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.