25 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Ankara-1°C

DEMİREL'İN ÖLÜMÜ EN ÇOK ONU ÜZDÜ

Hasan Eser / İzmir / 1990’lı yıllarda taklit sanatını televizyon ekranlarına taşıyan öncü isimlerden olan usta komedyen Atilla Arcan, uzun yıllar televizyon ekranlarında ve tiyatro sahnelerinde;

Demirel'in Ölümü En Çok Onu Üzdü

18 Haziran 2015 Perşembe 12:24

SÜLEYMAN DEMİREL’İN ÖLÜMÜ EN ÇOK ONU ÜZDÜ 
 
Hasan Eser / İzmir - 1990’lı yıllarda taklit sanatını televizyon ekranlarına taşıyan öncü isimlerden olan  usta komedyen Atilla Arcan, uzun yıllar televizyon ekranlarında ve tiyatro sahnelerinde; Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i canlandırdı. Ancak taklitleriyle canlandırdığı Süleyman Demirel yaşama veda etti.Artık aramızda değil... 
 
 
 
 
Süleyman Demirel'in vefat haberi en çok Atilla Arcan’ı üzdü. Uzun yıllar Süleyman Demirel taklitleriyle anılan ve Süleyman Demirel ile bir çok anısı bulunan duayen oyuncu Atilla Arcan, Demirel’in vefatından duyduğu büyük üzüntüyü paylaştı. 
 
Merhum Cumhurbaşkanı Demirel'e Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileyen Atilla Arcan, "9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in vefatı beni de derinden üzdü, ben kendisinin yıllarca taklidini yaptım, lakin kendisi o kadar çok mütevazı, olgun, hoşgörülü büyük bir devlet adamıydı ki; kendisini taklit ediyor olmamı hiçbir zaman mesele yapmadı. Aksine hoşuna giderdi, zaman zaman beni tebrik ettiği de olmuştur, hatta taklitlerde eksik gördüğü tespitleri de benimle paylaşırdı” dedi.
 
Usta oyuncu Arcan, Süleyman Demirel ile aralarında yaşanan anılarından birini TRT  Muhabiri Hasan Eser’e anlattı. 
 
Konuşurken gözleri dolan Atilla Arcan, Erdal İnönü taklitleriyle bilinen Yalçın Menteş ile birlikte Maksim’de program yaptığı 1990’lı yıllardan Süleyman Demirel ile yaşadığı küçük bir anısını şu ifadelerle aktardı; “Sevgili kardeşim Yalçın Menteş ile Maksim gazinosunda çalışıyoruz. Allah rahmet eylesin hiç unutmuyorum; bir gün gazinomuzun sahibi Fahrettin Aslan Bey, yanıma geldi, Sayın Süleyman Demirel’in parti arkadaşları ile birlikte gazinomuza teşrif edeceğini söyledi. Fahrettin Bey, Sayın Demirel’in taklidini yapmamam için benden ricada bulundu. Bende kendisine; ‘Süleyman Bey olgun karşılar, hiçbir zamanda bunu mesele etmez, hatta kendisi de buna güler, hoşuna da gider’ diyerek programda her hangi bir değişiklik yapmak istemediğimi söyledim. Fahrettin Bey biraz düşündü ve ‘o zaman mesuliyet senindir. Haberin olsun her hangi bir olumsuzluk durumunda senin kulaklarını çekerim’ dedi. Biz o gün çıktık ve normal programımızı yapıyoruz.  Ben Demirel’im, Yalçın ise İnönü sahne de karşılıklı konuşuyoruz. Bu arada skecimiz de çok ciddi espriler var. Malumunuz biz sanatçıyız seyircinin nerelerde güleceğini de iyi biliyoruz, ancak hiç kimse gülmüyor. Hayretler içinde kaldım, çaktırmadan şöyle suratlarına baktım insanların, insanlar gülüyorlar ama ses veremiyorlar. En son dayanamadım ve dedim ki; ‘neden gülmüyorsunuz?’ İşte tam bu esnada Süleyman Bey ayağa kalktı ve şöyle dedi: ‘ben varım diye gülmüyorlar’ Süleyman Bey’in bu sözünden sonra gazinoda müthiş bir kahkaha ve alkış koptu. Akabinde Süleyman Bey sahneye yanıma geldi. Her şeyi fevkalade yapmışsın, çok güzel tebrik ederim, lakin şapkanı beğenmedim’ dedi ve bana bir şapka hediye etti. Ben o günden bugüne o şapkayı hem saklıyorum, hem de sahnede onun taklidini yapmam gerektiğinde onun gerçek şapkasını takarak yapıyorum. Eee biraz bol gelmiyor değil elbet…”  
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.