24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara3°C

BARIŞ ÖZGEN'DEN DOBRA AÇIKLAMALAR

19-20 Eylül 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ‘İzmir Eczacı Odası Genel Kurul’u öncesinde yönetim kurulu başkanlığına adaylığını açıklayan İzmir Eczacı Hareketi’nin lideri Barış Özgen, önemli ve bir o kadarda iddialı açıklamalarda bulundu./ Alia

Barış Özgen'den Dobra Açıklamalar

17 Eylül 2015 Perşembe 08:00

İZMİR ECZACI ODASI BAŞKAN ADAYI BARIŞ ÖZGEN: 

MESLEĞİMİZİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİNE DAHA FAZLA SEYİRCİ KALAMAYIZ 

19-20 Eylül 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan  ‘İzmir Eczacı Odası Genel Kurul’u öncesinde yönetim kurulu başkanlığına adaylığını açıklayan İzmir Eczacı Hareketi’nin lideri Barış Özgen, genel kurul öncesi önemli ve bir o kadarda iddialı açıklamalarda bulundu. 

‘Nitelikli değişimden yanayız’ sloganıyla yola çıkan ‘İzmir Eczacı Hareketi’ hakkında merak edilenleri ve seçildiği takdirde gerçekleştirmeyi hedeflediği projeleri anlatan Barış Özgen,  başkanlığına talip olduğu İzmir Eczacı Odası’nın mevcut yapısını da değerlendirdi. 

Kendisine yöneltilen soruları içtenlikle yanıtlayan İzmir Eczacı Odası Başkan Adayı Barış Özgen, "Mesleğimizin değersizleştirilmesine daha fazla seyirci kalamayız" diyerek, İzmir Eczacı Odası'nın A'dan Z'ye tüm Türkiye'ye örnek bir oda modeli olması için yola çıktıklarını söyledi. 

Özellikle son dönemde eczacılıkla ilgili bütün platformlarda İzmir eczacı hareketinin adını duyuyor ve ağırlığını hissediyoruz. Peki, en baştan sormak gerekirse İzmir eczacı hareketi neyi ve kimleri temsil ediyor ?

B. Ö. - İzmir Eczacı Hareketi sağlık sisteminin yaşattığı onlarca soruna rağmen,hatta sorunlar yumağına dönüşmüş mesleğimizde ,hastalarına kesintisiz ve özveriyle hizmet vermeye devam eden,ancak bunun maddi ve manevi karşılığını alamayan,artık bu sorunların halkın ilaca ulaşmasına da engel olduğunun farkında olan,bu sorunlara gerçekci ve kalıcı çözümler için bir araya gelmiş,elini hatta gövdesini taşın altına koymuş geniş bir meslektaş dayanışmasıdır.Yaşanan sorunların tüm Türkiye'de ortak olması nedeniyle İzmir Eczacı Hareketi kısaca tüm Türkiye'deki eczacı tabanını temsil etmektedir.Bizden sonra bugün Türkiye'nin dört bir yanında eczacı hareketi adı altında mesleki oluşumların çıkması da bunun en somut göstergesidir.

İzmir'de yaşayan ve çalışan bir eczacı İzmir eczacı hareketine girmek ve görev almak istese hareketle nasıl bağlantı kurmalı ve kimlerin tanıdığı olmalı? Kısacası İEH'ne gönül vermek için sadece eczacı olmak yeterli mi?  Gerçekten bu kadar kolay mı aileden olmak?

B.Ö.- İzmir Eczacı Hareketi,demokrasi kültürünü kendi içinde de tamamıyla uygulamak adına bir meclis yapılanmasına gitmiştir.Bunun bir tüzüğü vardır.Tek adamcılığı kesinlikle reddeder.Başkan adayı da dahil olmak üzere hepsi meclis içinden seçimle belirlenir. Meclisimize tüm meslektaşlarımız davetli olmakla birlikte,özellikle ziyaretlerimizde mesleği için bir şeyler yapmak isteyen,buna vakit ayırabilecek meslektaşlarımız meclisimize davet edilmektedir.Toplantıya katıldıktan sonra,ilkelerimizle bağdaşan meslektaşlarımız zaten toplantılara katılmaya devam eder ve meclis çalışmalarında görev alır.Meclisin büyüyerek devam etmesinin sebebi de budur.Bu arada geniş bir yapılanma olması sebebiyle kendi içinde de bir oto kontrol sistemi vardır.Meclis yapılanmasının da zaten güzelliği budur.

Sayın Özgen, sizin daha önce İzmir eczacı odasında görev aldığınızı biliyoruz.Başkan olarak oda yönetimine geldiğinizde neyi farklı yapacaksınız?

B.Ö.- Temeldeki sorunlarla savaşmak takdir edersiniz ki,bilinçli,kararlı bir şekilde planlanması ve yapılması gereken bir ekip işidir.Öncelikle ekibin kendi plan ve stratejisi olmalı,mesleki sorunlara karşı kendi içinde netleşmiş olmalı ki üyesine de bu net tavrını yansıtabilsin.İzmir Eczacı Odasının bu son 14 yıllık süreçte ne üyesine,ne de genel anlamda mesleğe karşı kendisinden bekleneni tam olarak veremediğini,elindeki tabanının potansiyelini kullanamadığını düşünüyoruz.Zaten bu yüzden yola çıktık.Odanın, meslektaşlarımızın eczanelerinde veya çalıştıkları kurumlarda yaşadıkları sorunlar için bir çözüm merkezi olması gerekmektedir.Ziyaretlerimiz sırasında en çok şikayeti bu konuda alıyoruz.Meslektaşlarımız odamızın net çözümler sunmasını istiyor.Eczacı yaşadığı her sorunda odasını şüphesiz yanında görmek ve mücadelesini tek başına yapmak istemiyor.İşte bu noktada bizim en büyük farkımız,ekip olarak eczacılık mevzuatına,gelişim stratejilerine ve mesleğin geleceğine fazlaca hakim olmamızdır,aynı zamanda da profesyonel çalışma tarzımızdır.Çünkü ekip olarak iki yılı aşkın süredir meclis toplantılarımızda bunun eğitimi ve çalışmalarını yapıyoruz.Meslektaşlarımıza tek tek giderek ulaştırdığımız BİZ HAZIRIZ isimli proje ve vizyon kitabımız da bu çalışmaların sonucunda oluşmuştur.Dolayısıyla biz İzmir Eczacı Odasını,yerel ölçekte meslektaşlarımız için ÇÖZÜM MERKEZİ olacak,eşit,şeffaf,katılımcı ve ötekileştirmeyen gerçek anlamda KURUMSAL bir yapı haline getireceğiz.Olması gereken budur.Türkiye genelinde ve Türk Eczacıları Birliği sürecinde ise çok eskiden olduğu gibi,yaptığı mesleki proje ve çalışmalarla,gündem belirleyen,çözüm sunan ,sözü dinlenen irade sahibi ve etkin bir unsur haline getirmek istiyoruz.İzmir Eczacı Odası önemli bir odadır.İzmir Eczacısı bu potansiyele,niteliğe ve birikime sahiptir.Hazırladığımız ve sunduğumuz tüm projeler ve stratejiler buna yöneliktir.Tüm bunları yaparken kesinlikle ötekileştirmeden,tüm eczacı tabanımızla birlikte tam bir birlik ve beraberlik içinde çalışacağız.

Projelerinizden biri de makam arabasını kaldırmak ..Niçin makam arabasını istemiyorsunuz?

B.Ö.- Amaç burada tribünlere falan oynamak değil.Sakın yanlış anlaşılmasın.Aslında bu bir ihtiyaç.Sonuçta odamızın yine bir aracı olacak.Ama başkanın değil odamızın olacak.Bu araç aynı zamanda özellikle uzak ilçelerdeki meslektaşlarımıza SGK reçete ve evraklarının güvenli bir şekilde alnıp teslim edilmesi gibi yerinde hizmet götürmek için de kullanılacak.Bunu yapan odalar da şu anda mevcut.Bunu daha önce yönetim kurulundayken de önermiştim.Önermemin sebebi,meslektaşlarımızın talepleri nedeniyle eskiden olduğu gibi eşit sıralı uygulayacağımız diyaliz solüsyonlarının hastaya ulaştırılması konusunda firmalara bağımlı kalmamaktı.Aynı zamanda İzmir dışındaki toplantılara yönetim kurulunun tümünün birden toplu olarak transferinde de kullanacağız.Bunların yanında meslektaşlarımızın içinde bulunduğu maddi sıkıntılara her geçen gün yenisi eklenirken oda başkanına araç tahsis edilmesini biz meclis olarak doğru bulmayıp,bunun kararını zaten çok önceden tartışıp almıştık.

İzmir Eczacı Odasını 14 yıldır mevcut başkan yönetiyor.İzmir eczacılarının neden yeni nir başkan yeni bir ekip yeni bir ruh isteyeceğini düşünüyorsunuz ?

B.Ö.- Eczacı meslektaşlarımızla bire bir yakın temastayız.Geçen dönemi de işin içine katarsak İzmir gibi büyük bir şehirde ilçeler de dahil neredeyse 4 er kez meslektaşlarımızın ziyaretlerine gidildi.Bu 14 yıllık süreçte yapılmış bir şey değil.Gerek meslektaşlarımızın şikayetleri ve onlardan geri dönüşler,gerek bariz olarak hepimizin yaşadığı sorunlar İzmir de olması gereken bir değişim ihtiyacını bize net olarak göstermektedir.Biliyorsunuz geçen dönemki sadece 1,5 aylık kısa bir sürede hazırlandığımız seçimlerde şu an ki yönetime karşı %41 lik tepki de bununla ilgili net bir mesajdır.İzmir Eczacı hareketi bu sorumlulukla,o seçimlerin hemen ardından çalışmalarına devam etmiş ve şu anda daha da geniş ve donanımlı bir ekip haline gelmiştir.Bu yıl ki yaptığımız meslektaş ziyaretlerimizde meslektaşlarımızın taktirleri de tarafımızdan net bir şekilde görülmektedir.Kaldı ki sayın başkan kendisine 14 yıl süre verilmiş şanslı bir yöneticidir.Biz İzmir Eczacı hareketi olarak bu tip uzun yöneticilik sürelerini işletme körlüğü ve rutinleşme getirmesi bakımından çok sağlıklı bulmuyoruz.Zaten gerek İzmir'de,gerek Türkiye genelindeki meslek örgütlerinde şu an bunu da yaşıyoruz.O yüzden bu süreyi en fazla 3 dönem yani 6 yılla sınırlandırıyoruz.Yöneticilik bir meslek haline gelmemeli.

Söylemlerinizde hukuk ön sıralarda yer alıyor . Bir oda ve üyeleri için niçin hukukun bu kadar gerekli olduğunu düşünüyorsunuz ?

B.Ö.- Öncelikle hukuk her şeyin başıdır.6643 sayılı Türk Eczacıları birliği kanunu ile de oda yönetimlerine verilen en önemli görevlerin başında gelir.Bugün mesleğimizin ve meslektaşlarımızın uğradığı hak kayıplarına karşı en büyük mücadeleyi hukuk yoluyla vermek zorundayız.Başka bir çaresi var mı?Bu yüzden bu konuyu çok önemsiyoruz.Onun için bu bizim birincil projemiz oldu.Oda bünyesinde hukuk komisyonu kurulması,bilir kişilik yapan meslektaşların bu komisyona davet edilmesi,anlaşmalı ve sözleşmeli avukat olmak üzere 2 avukatla çalışılması,emsal davalarda ücretsiz hukuk desteği sağlanması hep bu yüzden.Bugün eczacı hangi bakanlıklara karşı sorumlu?Sağlık Bakanlığına mı,Sosyal Güvenlik Bakanlığına mı,Gümrük Ve Ticaret bakanlığına mı,Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığına mı yoksa hepsine mi?Bu kadar bakanlığın bir şekilde işin içine girdiği bir meslek örgütünde hukuk gerçekten çok ama çok önemlidir.Biz yıllardır bu alanda Odamızı yeterli görmüyoruz.Bu yüzden bu projeyi profesyonelleri ile görüşerek oluşturduk.Bugün mesleki davalarla ilgili başarıları hep başka odalardan duyuyoruz.İzmir'i bu çok önemli konuda da Türkiye'de önder oda yapma kararlılığında ve azmindeyiz...

Sayın Özgen, İzmir hem coğrafi hemde siyasi anlamda önemli bir şehrimiz.böyle bir şehrin eczacı odasının Teb içindeki yerini ve pozisyonunu nasıl buluyorsunuz ? yeterli mi sizce ?

B.Ö.- İzmir Eczacı Odası son 14 yıllık süreçte hiç bir zaman TEB yapısı sürecinde tam ve etkin bir irade ortaya koyamadı.Biliyorsunuz ki en son TEB seçimlerinde artık liste bile oluşturamaz hale geldi.Bu her ne kadar TEB yapısının ülke siyasi yapısının benzerliğine,delegasyon ve temsiliyet sistemine bağlanmaya çalışılsa da,baktığımızda İzmir Eczacı Odasının ege eczacı odalarından da destek alamadığını görüyoruz.Ayrıca TEB bünyesindeki 54 odanın genel siyasi tablosuna bakıldığında da durumun söylenildiği gibi olmadığı görülmektedir.Türkiye'de bir çok ilke ev sahipliği yapmış bir şehrin eczacı odasına bu durum elbette yakışmıyor.İzmir çok önemli bir odadır ve çok önemli işlere imza atmak zorundadır.Aslında İzmir gerek fakültesi ve akademisyenleri ile,gerek kooperatifleri ile,derneği ile ve donanımlı meslek büyükleri ve meslektaşları ile mesleki açıdan büyük bir potansiyele sahiptir.Bu potansiyelin maalesef kullanılamadığını görüyoruz.Biz Türkiye Ulusal İlaç Ve Eczacılık Strateji Belgesinin öncülüğünü yapacak bir ekip olarak,kimseyi ötekileştirmeden,İzmir'in tüm birikimini ve potansiyelini TEB'e taşıyacağız.

Nedir bu belge?

B.Ö.-  Çok ayrıntılı anlatmak isterim ama öncelikle şöyle söyleyeyim,biliyorsunuz kendi geleceklerine dair plan ve stratejileri olmayanlar başkalarının planlarında piyon olurlar.Türkiye Ulusal İlaç Ve Eczacılık Strateji Belgesi genel anlamda bugüne kadar sadece sözlü olarak ifade edilen ve bu nedenle atıl kalan tüm mesleki girişimlerin somut halidir.Bu belge ile Türkiye'de vizyonumuza uygun halk sağlığını önceleyen,kamu yararını düşünen,eczacının eğitimi,bilgisi ve danışman kimliği ile öne çıktığı,halkın ilaç ve eczacılık hizmetine olan gereksinimine,demografik yapısına,Türkiye'nin ekonomik ve jeopolitik verilerine uygun nasıl bir ilaç eczacılık hizmeti verilmelidir ve standartları ne olmalıdır sorusunun cevabı verilecektir.Bunu yapacağız çünkü şu an hala uygulanmaya çalışılan sağlıkta dönüşüm politikasının sürdürülebilirliği kalmamıştır.Bunu biz değil bürokratlar söylüyor.Bu çıkmazın içinden nasıl çıkılacağının düşünüldüğü ve araştırıldığı bu süreçte bizim eczacı örgütü olarak kesinlikle kendi plan ve stratejilerimizin elimizde hazır olması gerekiyor.

İzmir'de iki ayrı listenin bölünmüşlüğe sebep olduğu gibi söylemler var.Bu konuda ne diyorsunuz?

B.Ö.- İnanın Türkiye'de kavramlar o kadar hoyratça kullanılıyor ki.Demokratik süreçlerin adı ne zaman bölücülük veya bölünmüşlük olmuş gerçekten inanılır gibi değil.Demokrasi varsa seçim vardır,seçim varsa aday veya adaylar vardır.Bunlar kronik iktidar sahiplerinin makam mevki kaybetme telaşıyla söyledikleri boş lafı güzaflardır. Bir.Bir kişi düşünün ki meslektaşlarını karşı listede diye komisyonlara dahi almayacak,listeleri İzmir de benden başkası yapamaz,benim iki dudağımın arasında diyecek,son saniyede listesinden adamlar çıkartıp ekleyecek,sonra da bölünmüşlükten bahsedecek.Biz bunlara gülüp geçiyoruz ve diyoruz ki işte İzmir Eczacı Hareketi Meclisi,işte demokrasi.Asıl İzmir'de birlik ve beraberlik İzmir Eczacı Hareketiyle başlayacak.Biz bu demokrasi kültürünü oturtacağız İzmir'de.Biz meslektaşlarımızın geniş katılımıyla hızla hayata geçirilebilecek projeler sunuyoruz.Bizim yönetim anlayışımızda şu listede bu listede diye bir şey yoktur.Meslektaş vardır.Sadece İzmir'i değil tüm Türkiye'yi meslekte birleştireceğiz. 

Aliağa Haber / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Dikili Haber/ Menemen Haber / İzmir Haber 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.