21 Kasım 2024
  • İstanbul20°C
  • Ankara12°C

ARTIK SAHİP CIKALIM

Yaşar Eyice

13 Nisan 2017 Perşembe 12:14

ARTIK SAHİP CIKALIM

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

Tekrarlamakta yarar var!

Geçenlerde İstanbul’dan bir konuğum vardı...
Kendisinden söz ettim. Ancak; konu İzmirli olarak dikkat çektiği ve sorunları paylaştığı için tekrar ele aldım.
Eski, CHP Genel Başkan Yardımcılarından Osman Korutürk’ün Danışmanlığını yapan Siyaset Bilimci- Yazar Muzaffer Ayhan Kara ile İzmir’i konuştuk.
CHP’li olduğunu saklamayan İstanbul Moda’dan Muzaffer Ayhan Kara, sohbetimiz sırasında bizim en büyük yaralarımızdan birine dokundu, ‘İzmir’de yönetici yok mu, Ankara’dan genel sekreter ve başkan yardımcıları ya da müdürler getirtiliyor?’ diye sordu.
Hanım Köylü, yani bu yönüyle 35 yıldır İzmir’e gidip gelen ve kendini şehrimizde mutlu hissettiğini belirten Ayhan Kara aynı zamanda Toplumcu Düşünce Enstitüsü Başkan Yardımcısı...
Son zamanlarda,  beş altı kişini, ‘platform’ adı altında bir araya geldiklerini, böylece yasal prosedürden uzak ve masrafsız olarak duygu ve düşüncülerini açıklayarak algı yönetimi yapıyor.
Sevgili eşi evde kendisine ‘Ayhan’ dediği için, ben de kendisine aynı isimle ederken, şunları söyledim:
‘Bırakın genel sekreter ve yardımcılarını, İzmir’de İzmirli kaç milletvekili var?’

*- Belediyelerin hali?

Bunu da geçelim; ‘Belediye meclislerinde, kaç İzmirli var?’ diye sordum...
Ama yalnız bizim kentimizde mi durum böyle?
Nedense yerliye fazla rağbet yok!
Her zaman iddia ediyorum; İzmir’de İstanbul hayranlığı ortadan kalkmadıktan sonra biz hep ikinci kümede kalırız!
Ama bir gerçek daha var!
İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım seçimlerden önce, milliyetçilik duyguları yükselmiş İzmirlilere şöyle yanıt vermişti:
‘Sakın inceleme ve araştırma yaptırmayın (Yani refarandum) İzmir’de İzmir doğumlu ya da çok uzun yıllar oturmuşların sayısı yüzde 15’i geçmez!’
Haklı mı haklı?
İhsan Alyanak’tan bu yana, özellikle son yıllarda İzmir öyle yoğun göç alıyor ki, anlatılacak gibi değil!
Bunu en iyi bilen Gediz Elektirik ile İZSU...
İzmir her yıl bir Anadolu kenti kadar nüfus artışı gösteriyor.
Bunu hemşehri derneklerinin artışından da gözleyebiliyoruz.
Bu arada iki önemli konuya daha dokunmak istiyorum:
Birincisi İzmir’in yerlisi, İzmir’in suyunu içen ekmeğini yiyen herkesi hiçbir şekilde ayırım yapmadan, kendinden biri olarak kabul eder.
İyi niyetli ve hoşgörü sahibi olduğu için kapısını ve gönlünü İzmir’e yerleşen herkese açar.
Her kes huzur içinde ve hiçbir ayrıma tabi tutulmadan yaşamını güzellikler içinde geçirir.
İzmirli ekmeğini mutlaka paylaşır.
Komşusu aç yattığında kendisi de uyuyamaz.
Yalnız Türkiye’nin herhangi bir kentinde değil, dünyada bile örneğinin pek rastlanmadığı ama her İzmirlinin gönülden yaptığı bir anekdotu size Ayhan Kara’nın ağzından aktarayım:

*- işte İzmir güzelliği

Ayhan Bey gururumu okşayan bir anısını şöyle anlattı:
‘İzmir’e geldiğimde toplu taşım araçlarına binmek için ‘İzmirim kartını’ nereden alacağımı çevremdekilere sorarken, bir kadın, ‘Bende iki tane var, buyurun!’ diyerek birini uzattı.
Ederini sorduğumda, ‘Benim hediyem, aksi takdirde geri alırım!’ dedi.
İşte bu örnek hareket İstanbul ve Ankara’da kesinlikle yok!
Güler yüzlü insanların bulundukları İzmir’de Ulaşımı ele aldığımızda, ortak düşüncemiz şöyle:
‘Müteahhitler yeterli değil! İşler yavaş işliyor, gidiyor!’
Geçenlerde okuyucularımdan Karşıyakalı ‘Kaptan’ Deniz Bey’in Karşıyaka tramvayı ile ilgili öz eleştirisini yazmıştım.
O gün İzmir Büyükşehir Belediyesi bilgilendirici açıklamasını yaptı ve deneme seferleri boyunca İzmir halkının tramvaydan ücretsiz yararlanacağını söyledi.
Biliyorsunuz yakın zamanda onlarca elektrikli son model çağdaş otomobiller İzmir geldi.
Bundan böyle de İzmir Büyükşehir Belediyesi her gün zam alan akaryakıtlı toplu taşım aracı almama kararı aldı.
İzmirli bunu tuttu, öyle ki, sessiz ve çevreci bu otobüslerle seyahat etmek için duraklarda beklemeyi yeğliyorlar.

*- Artık sahip çıkalım

Yeni hemşehrimiz İstanbullu siyaset bilimcisi-  Yazar Ayhan Kara’ya İzmir ve İzmirliyi kritik etmesini, yani ilk olumsuz intibalarını anlatmasını istedim.
Söylediği şu:
Birincisi; su patlakları, ya da kaldırım bozuklukları başta olmak üzere sorunlara sahip çıkılmıyor.
Yani, yetkililer uyarılmıyor.
Hâlbuki en azından bir telefon ile yetkililerin bilgi sahibi olması ve görevlerini yerine getirmesi sağlanabilir.
İkincisi; Her sorunun üstesinden sadece belediyeler gelemez. Devleti temsil eden vali ile dernekler, odalar ve üniversiteler lafta değil özde iş yapmalılar. Kentin halkı ile bütünleşmeliler.
İzmir artık çekişmelerin kenti olmamalı, Başbakan Binali Yıldırım da, seçildiği kente hizmet etmenin hazzını yaşamalı, halkın haklı isteklerini daha fazla yerine getirmelidir.
Üçüncüsü; Kültürpark yani İzmir Fuarı ele alınıp, halkın ihtiyaçlarını, günün şartlarına göre karşılamalıdır.
Dördüncüsü; araç sahipleri de toplu ulaşım araçlarına alıştırılmalı, denizle herkes, her kesim buluşturulmalıdır.
Beşincisi; işsizlik sorununun çözümü için yalnız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yalnız bırakılmamalı, tüm girişimciler ellerini taşın altına koymalı, devlet teşviklerinin yalnız belli bölgelere ve kişilere değil, İzmir halkı içinde kullanılması için çalışmalar yapılmalıdır.
Altıncısı; yaşlı, hasta, bebek bakımları için üniversitelerle ve kamu kurumları ele ele verip, belli bir gerçek ve ciddi eğitim sonrası belge verilerek, büyük bir ihtiyacın ve sorunun ortadan kalkması sağlanmalıdır. Böylece bir taşla iki kuş vurulacak hem bakım sağlanacak hem de istihdam sağlanacaktır.
Bu boşluğun Türkmenler, Filipinliler, Özbekler, Moldovalılar hatta Afrikalılar tarafından gayri resmi olarak karşılanması ve dövizimizin yurt dışına gitmesi de önlenecektir.
Çünkü bu hizmetleri gören yabancılar bin dolardan başlayıp beş bin dolara kadar ücret istiyor ve alıyorlar.
Bunların denetimi olmadığı için, her zaman, hırsızlıktan tutun da cinayete kadar çeşitli suç ve suç örgütlerinin de bir noktada ülkemizde cirit atmalarına elimizde olmayan nedenlerle sebep olabiliyoruz,
Örneklerini gazeteler ve televizyonlarda görüyoruz,
İnsanlarımızın nasıl başta aşk olmak üzere çeşitli tuzaklara düşürüldükleri de güncelliğini her zaman koruyor.

***-
KURDELA
EBSO’dan çözüm desteği

İzmir’in ÇED onaylarına rağmen dava konusu yapılarak sürekli engellenen ve yapımı yılan hikayesine dönmesi nedeniyle ilimiz için ciddi ekonomik kayıplara neden olan atık bertaraf tesisi için Ege Bölgesi Sanayi Odası Çevre Çalışma Grubu tarafından inceleme, değerlendirme ve kamuoyu ile paylaşma adına bir çalışma programı yapıldı.
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Çevre Çalışma Grubu Başkanı Erdoğan Çiçekçi liderliğinde, Ege Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden bilim adamları, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, organize sanayi bölgelerinin çevre yöneticileri ile sanayicilerden oluşan heyet, 18-21 Nisan 2017 tarihleri arasında Almanya ve Polonya’daki atık bertaraf tesisleri, lojistik merkezleri ve bunların çevre üzerindeki etkilerini inceleyerek elde edilen sonuçları kamuoyu ile paylaşacak.

*- Mutlu olmak için 'engel yok!'
Foça Belediyesi ve Foça Belediyesi Foça Kent Konseyi, Engelli Boccia Takımı içinkahvaltıve kutlama daveti düzenledi.
Foça Belediyesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleşen davete, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer, Genel Sekreteri Göksel Acar, Engelli Meclisi Başkanı Sermin Selçuk, Yürütme Kurulu Üyesi İlker Yalçın, Foça Belediyesi Bürokratları ve Boccia Antrenörü Şebnem Sezer ve Foça Belediye Spor Kulübü Engelli Boccia Takımı sporcuları katıldı.

***-
GICIK

*- Hulusi Şenel, ‘Hatalı olduğumda beni sev. Korktuğumda bana sarıl ve düştüğümde beni tut. Çünkü buna ihtiyacı m var!’ diyor.
*- Işık Ersan, 'Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun,yaprakları yine de yere düşer…' diyerek, bazılarına mesaj veriyor.
*- Göztepeli Güler Özkan, arkadaşı Özge'ye, 'Pahalı parfümleri bir kenara bırakın insan güven kokmalı…' diyor.
*- Mümin Sertbaşı, 'Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, sizin esirinizdir. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra, siz onun esiri olursunuz.'
*- Vural Bozan, 'Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama acıyı paylaştığın insanlar özeldir…' diyerek, bazılarına mesaj gönderiyor.
*- Bilgin Önder şöyle konuşuyor: 'Kendini ne kadar büyük görürsen gör. bende sadece gözümün gördüğü kadarsın. Ötesi Yok.'
*- Banu Can Kızıl, 'Susarak kazandığın değeri, boş konuşarak harcama..' diyor.
*- GÜNÜN SÖZÜ: Sayılı koyunu kurt kapmaz
*- PÜF NOKTASI: Cam şişelerden etiket çıkarma yöntemi aslında çok kolaydır. Birinci adım kavanozumuzu bulaşık makinesine atıp yıkarız yıkama işlemi bitip durulamaya geçerken kavanozu alırız ve kenarından tırnağımızla ya bir bıçak yardımıyla kaldırdığımızda kolayca çıkarırız.
İkinci adım şişe üzerindeki etikete biraz yağ süreriz ve 5-10 dakika yağı emmesini bekleriz yağı emen etiket şişeden kolayca ayrılacaktır.
Üçüncü adım kavanozu sıcak su dolu bir kapta bir süre bekletelim sıcak su ile gevşeyen etiketin kolayca ayrılır.
Dördüncü adım bunu aslında hiç denemedik ama deneyenler olumlu sonuç aldıklarını söylüyorlar. Kavanozun etiketine bir miktar sıvı sabun ya da sıvı bulaşık deterjanı dökelim. Emdikten sonra bir köşesinden ayırmaya başlayabiliriz. Aslında ilk dört adım aynı sayılır yapışkan maddenin özelliğini kaybetmesini sağlar.
Beşinci adım üzerine saç kurutma makinesi ile bir süre sıcak hava verelim. Sıcak hava ile gevşedikten sonra kolayca ayırabiliriz.
Son olarak altıncı adım üzerine bir miktar fıstık ezmesi sürüp yine saç kurutma makinesi ile bir süre sıcak hava verelim sonrasında kolayca sıyırabiliriz.
*- GÜNLÜK BURCUNUZ:
KOÇ:
Üstlerinizle olan yoğun ilişikler kariyerinizi önemli ölçüde etkileyecektir. Dikkatler üzerinizdeyken davranışlarınızı kontrol edin.İkili ilişkileriniz ve ortaklıklarınızla ilgili önemli konular açığa çıkabilir.
*-BOĞA; Görüşmelerinizde ikna ediciliğiniz ön planda olacaktır. Aşkta kararsızlık yaratan davranışlara dikkat! Sevgide önemli farkındalıklar zamanı. Kendinize iyi gelecek işlerle meşgul olmanızı tavsiye edebiliriz.
*- İKİZLER; Duygusal karmaşalarınızla acele kararlar vermeyin. Aniden gelişen olaylara karşı ilk düşündüğünüz kararı verebilirsiniz. Geçmişe dayalı bazı kırgınlıklar var ise bunlar tekrar gündem yaratabilir. Anne ile ilişkilerinizde daha anlayışlı ve daha gerçekçi bir yaklaşım sergilemek size iyi gelecektir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.