ALÇALARAK YÜKSEL'DEN İLK SINAV...
‘Bu Tiyatro’nun sunduğu ‘Alçalarak Yüksel’ adlı 2 perdelik komedi oyunu ilk kez Aliağa’da sahnelendi. Türkiye prömiyerini Aliağa’da yapan ‘Alçalarak Yüksel’ seyirci karşısında ilk sınavını başarıyla verdi.
03 Temmuz 2015 Cuma 18:22
‘ALÇALARAK YÜKSEL’ TÜRKİYE PRÖMİYERİNİ ALİAĞA’DA YAPTI
‘Bu Tiyatro’nun sunduğu ‘Alçalarak Yüksel’ adlı 2 perdelik komedi oyunu ilk kez Aliağa’da sahnelendi. Türkiye prömiyerini Aliağa’da yapan ‘Alçalarak Yüksel’ seyirci karşısında ilk sınavını başarıyla verdi. Aliağa Belediyesi’nin Ramazan ayı kültür sanat etkinleri kapsamında seyircisi ile buluşan oyun, tiyatro severlerden tam not aldı.
Deneyimli oyuncular Barbaros Uzunöner ile Arzu Yanardağ’ın başrolünü paylaştığı oyunda; dürüst olmanın başa ne kadar bela olduğu kara mizah yoluyla anlatılarak büyüteç altına alındı.
Aliağa Belediyesi Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenen oyun tiyatro severlere kahkaha dolu bir gece yaşatırken aynı zamanda verdiği toplumsal mesajlarla da izleyenleri düşündürdü.
Çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle yükselmek isteyen ‘Yüksel’ isimli bir gencin, dürüstlükle hiçbir yere varamayacağını anlamasının ardından alçalarak yükselişini konu alan trajikomik oyun, skeçler halinde sergilendi.
ARZU YANARDAĞ PERFORMANSI İLE GÖZ DOLDURDU
Oyuna özel bestelenmiş şarkıları ve renkli oyuncu kadrosu ile Aliağalı tiyatro severlere kahkaha dolu bir gece yaşatan ‘Alçalarak Yüksel’in deneyimli oyuncu Arzu Yanardağ, sıra dışı bir oyunculuk performansı ortaya koyarak göz doldurdu.
‘DÜRÜSTLÜKTEN VAZGEÇMEYİN’ MESAJI
Yönetmenliğini Derya Kılıç'ın yaptığı oyunda, hem başrol oyuncusu hem de senaryo yazarı olan Barbaros Uzunöner, oyunun sonunda; “Bu ülkede dürüst olmak başa bela ama bu bela başımızın tacıdır” diyerek seyircilere doğruluktan ve dürüstlükten hiç bir zaman vazgeçmeyin mesajını verdi.
OYUNCULAR AYAKTA ALKIŞLANDI
Pınar Öner, Volkan Özler, Gül Korkmaz, Zuhal Acar ve Sedat Öztürk gibi sevilen oyuncularında yer aldığı oyun, gecenin sonunda tiyatro severler tarafından ayakta alkışlandı.
YANARDAĞ: İLK KEZ SAHNEYE ÇIKIYORMUŞUM GİBİ HEYECANLANDIM
Oyun sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan başarılı oyuncu Arzu Yanardağ, “Geçen sene Aliağa seyircisinin karşısında sahne almıştım. Bu sene de ‘Alçalarak Yüksel’ isimli oyun ile Aliağalıların karşısına çıktık. Ama sanki ilk kez sahneye çıkıyormuşum gibi heyecanlandım. Oynadığımız ‘Alçalarak Yüksel’ isimli oyunu ilk kez sahneledik. Bunun da ayrı bir heyecanı vardı. Aliağa’da çok iyi, çok sıcak bir seyirci var. Seyircinin reaksiyonları da çok iyiydi. Oyunumuzu oynarken çok büyük bir keyif aldık. Aliağa’da 30 günde 28 tiyatronun sahnelenmesi beni hem şaşırttı hem de çok mutlu etti. Çünkü sanata verilen değerin azaldığı bir dönemde Aliağa Belediyesi’nin tiyatroya, sanata bu şekilde destek olması çok önemli. Ramazan ayında çok iyi oyunların, çok iyi grupların Aliağa’ya gelmesi tiyatroya verilen değerin bir göstergesidir” diyerek kendilerini tiyatro severlerle buluşturan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’a teşekkür etti.
ALÇALARAK YÜKSEL
Türkiye prömiyerini Aliağa’da yapan ‘Alçalarak Yüksel’in konusu şöyle: “Çocukluğunda çok çalışkan olan ve herkesin övgü ile bahsettiği Yüksel’e kuzeni Deniz bir oyun oynar. Deniz, Yüksel’in aksine tembel bir çocuktur ve Yüksel’i çok kıskanmaktadır. Yüksel’i bir elma ağacına çıkmaya ve elmaları toplamaya ikna eder. Bunu yaparken ‘Ağacın sahibini tanıyorum, bana izin verdi hatta elmaları almamı kendisi söyledi.’ diye yalan söyler. Yüksel ağaçtayken ağacın sahibi gelir ve ona çok kızar. Deniz, ‘Ben suçsuzum, beni buraya o getirdi.’ diyerek kurtulur. Yüksel ağacın sahibinden iyi bir sopa yer, ama bu acı eve gittiğinde işiteceği sözlerden dolayı duyacağı acıdan çok daha azdır. Deniz eve gitmiş ve Yüksel’in ailesine oğullarının izinsiz bir şekilde başkasının ağacına çıktığını ve dayak yediğini söylemiş. Yüksel’in ailesinde dürüstlük aile geleneğidir, bu olaya tüm aile çok üzülür. Yüksel kendisine yapılan bu kötülüğün üzüntüsünü henüz atlatamamışken bu kez babası işten atılır. İşten atılma sebebi ise bir iftiradır. Baba Metin son derece dürüst ve iyi bir insandır; lakin kötü niyetli insanlar onu çekememiş ve iftira tarak işten atılmasını sağlamıştır. Yüksel yaşadığı bu iki olayın ardından kötüler ile mücadele etmeye karar verir. Ve onlara, onların dilinden konuşarak yaklaşır. Yükselecek ve kötüler ile mücadele edecektir. Yükselir ama sonunda şunu anlar. Soğutmak sıcaklığın değil, soğukluğun işidir; ıslatmak kurunun değil, yaşın işidir; kötülük etmek de iyinin değil, kötünün işi olabilir. Bunu anlar, ardından yükseldiği yerden şöyle bir bakar ve der ki, ‘Keşke Deniz bana o kötülüğü yapmasaydı, keşke babam sırf iyi ve dürüst biri diye iftiraya uğramasaydı…”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.