LEVENT ÜLGEN, SAHTEKÂR KARAKTERLERİ OYNUYORUM AMA…
Televizyon izleyicilerinin ‘Akasya Durağı’ dizisinden ‘Hallederiz Kadir’ ismi ile tanıdığı Levent Ülgen, duayen oyuncu Atilla Arcan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.
Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında her akşam birbirinden ünlü isimleri sanatseverler ile buluşturan Aliağa Belediyesi’nin dün akşamki konuğu deneyimli oyuncu Levent Ülgen oldu.
Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde yapılan söyleşide konuşan Ülgen, “Oynadığım karakterler genellikle sahtekâr ve ucuz yoldan para kazanmayı hedefleyen insanlar oldu. Ama çalışmadan, emek vermeden, sahtekârlık yaparak para kazanılmaz. Başkalarının hakkını yiyenler hiçbir zaman para kazanamadılar, hep sahtekâr olarak kaldılar” dedi.
ÜLGEN: EMEĞİM BENİM TEK SİLAHIM OLDU
Kariyer öyküsünü samimiyetle anlatan Ülgen, “Oyunculuk mesleğine 16 yaşında başladım. Hiçbir zaman yeteneğime güvenmedim. Her şeyden önce çalışkanlığıma ve emeğime güvendim. Emeğin, alın terinin ne kadar kutsal bir şey olduğunu çalışa çalışa öğrendim. Çalışmaktan hiçbir zaman kaçmadım. Sadece emeğime güvendim. O yüzden de emeğim benim tek silahım oldu. Hoşgörülük, çalışkanlık ve dürüstlük de benim için çok önemliydi. Hiçbir zaman yeteneğimi ön plana çıkarmadım. Sadece halktan biriyim, ben bir halk çocuğuyum. Hep halkla birlikte olmayı tercih ettim” diyerek mütevazi ifadeler kullandı.
Kendisi hakkında merak edilenleri açıklayan Ülgen, komik karakterleri canlandırmayı sevdiğini ve insanları güldürmekten büyük keyif aldığını söyledi.
TİYATRO BENİM VAZGEÇİLMEZİMDİR
“Dizimi, tiyatro mu?” sorusuna yanıt veren Ülgen, şöyle konuştu: “Tiyatro benim vazgeçilmezimdir. Alkış sesini duymak bile tiyatro için ömür vermeye yeterlidir. Bunun yanında sinema da benim için çok değerlidir. Diziler yorucudur fakat iyi bir kadronuz olduğu zaman, örneğin ‘Akasya Durağı’ gibi, işte o zaman dizi çekmekte çok eğlenceli bir iş olur.”
ÜLKE OLARAK MİZAH TOPLUMUYUZ
Mizah gücünün önemine vurgu yapan Ülgen: sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke olarak biz mizah toplumuyuz. Nasrettin Hoca’dan, Hacivat’a, Karagöz’e kadar baktığımız zaman bizim mizah duygumuz çok kuvvetlidir. İbişimiz vardır, Keloğlanımız vardır, çok ciddi konuları anlatsa da aslında ince bir komedisi vardır. Anadolu toplumu mizahı çok seven bir toplumdur. Özellikle gezi olaylarından sonra mizahın ne kadar etkili olduğu, Türk Milletinde ne kadar doğru yerlere geldiğini bir kez daha gösterdi. Mizah, dünyanın her toplumunda, her baskı döneminde toplumları ayakta tutan bir öge olmuştur.”
DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK EN ÖNEMLİ FELSEFEMİZ OLMALIDIR
Toplumda yok olmaya yüz tutmuş değer yargılarını da ayrıca değinen Ülgen, “Değerlerimizin çok yozlaştığını, kötüye doğru gittiğini düşünüyorum. Türk halkının ne kadar misafirperver, ne kadar dürüst olduğunu biliyoruz ama sanki bu değerlerden birazda olsa ödün veriyormuşuz gibi görüyorum. Bu durum da beni çok üzüyor. Maddi değerler daha ön plana çıkıyor. Ama yine de burası bizim kendi toprağımız, burada yaşadık burada öleceğiz. O yüzden değerlerimize yeniden sahip çıkmak, değerlerimizi yeniden güçlendirmek bizim en önemli felsefemiz olmalıdır” diye konuştu
Levent Ülgen, başrolünü oynadığı ‘Yatak Odası Diyalogları’nın ikincisini de yapmak istediklerini belirterek, ‘Sekiz yıl sonra Yatak Odası Diyalogları 2’ diye yeni bir projenin üzerinde çalıştıklarını tiyatro severlere müjdeledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.