• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 0 °C

Kültür ve Tarih Turizminin önemi...

Kültür ve Tarih Turizminin önemi...
Sebahattin Karaca / Foça / Milattan önce 10.yy’da Dorlar’ın baskısı ile Yunanistan’ın orta kesiminden gelen Aolisler bugünkü Aliağa yakınındaki antik kent Kyma’yı başkent olarak kurduktan sonra, oradan yayılarak antik kent Symirna (Bayraklı), La
FOÇA’DA  'KÜLTÜR VE  TARİH TURİZMİNİN'  ÖNEMİ 
 
Sebahattin Karaca / Foça 
 
Milattan önce 10.yy’da  Dorlar’ın baskısı ile Yunanistan’ın orta kesiminden gelen  Aolisler bugünkü Aliağa yakınındaki  antik kent  Kyma’yı  başkent olarak kurduktan  sonra,  oradan yayılarak  antik kent Symirna (Bayraklı),  Larissa(Buruncuk),  Pitane(Çandarlı)  gibi birçok şehrin yanısıra antik kent Phokaia (Foça’yı )da  M.Ö. 900-850 arasında kurmuşlardı.  
 
       Aolisler  Foça’ya  geldiklerinde, o dönemde dağılan Hitit İmparatorluğu’nun uzantıları olan ve bu  coğrafyada  yaşayan yerliler ( Pelasker) vardı.  Aoulis’lerin Phokaia’yı ( Foça’yı)  kurmalarının üstünden yaklaşık  1 asır  geçtikten sonra   İyonlular,  Auolisler’in  başkenti  Kyma’ya giderek Aolis  yönetiminden Foça’ya yerleşmek için  izin aldılar.  Yerleşim izinini alan İyonlular o zaman ada olan bu günkü Kaleiçi’ne yerleştiler. Henüz daha o zaman adı belli olmayan (phokaia) ismi Aulisler mi yoksa İyonlu’lar tarafından mı verildiği  tam olarak  belli değil. Belli olmamakla beraber İyonlular’ın bu ismi verdiği üzerinde otoriteler fikir birliği içindedirler.  İyonlular’ın kurdukları şehirler arasında, Milet ve Phokaia diğer şehirlere göre  kültürel, ekonomik ve ticari olarak çok daha fazla gelişmiştir.  Foça İyonlular zamanında Akdeniz’de her bakımdan  çok önemli  bir şehir olmuştur.  Bu çerçevede Foçalılar,  Miletli  İyonlular’la bugünki Samsun’u ve Mısır deltasında  Naukrakis  şehrini birlikte kurmuşlardır.
 
PERSLER’İN PHOKAİA ( FOÇA) KUŞATMASI
Bundan sonra Phokaialı  İyonlular Miletliler’den bağımsız olarak tek başlarına Lapseki’den başlayarak, başta  Massalia (Marsilya)  olmak üzere İspanya’da - İtalya’da çok sayıda koloniler kurmuş ve ticaretlerini Akdeniz’de genişletmişlerdir. İyonlular şehircilikte- kent yaşamında- ticarette özellikle gemi yapımında çok ileri olmakla beraber  diğer İyon şehirleriyle birleşerek askeri güç yaratmak için ordu kurmamışlardır.  İzmir’in güneyinde Kolophon ( Değirmendere) ile Milet arasındaki  12  İyon şehir devleti birbinine din birliği ile sıkı sıkı bağlı yaşamışlardı.  Ancak orduları olmayan bu şehir devletleri,  gelen baskılara mukavemet gösterememişlerdi. Bu çerçevede Persler’in, İyon şehirlerini  bir bir kuşatmasına karşı  koyamamamışlardı.   Buna Foça’da dahildir. Persler  Foça’yı kuşattıktan sonra, Persler’den teslim için  bir gün süre isteyen İyonlular gece gemilerle Phokaia’dan ayrılarak  şehri  Persler’e bırakmışlardı .  Şehirden uzaklaşırken denize bir kılıç atmışlar. “Kılıç kendiliğnden su üstüne çıkarsa Foça’ya yeniden döneriz” söylemiyle kentten ayrılmışlardı.  Foça’dan ayrılan İyonlular  daha önce Akdeniz’de kurdukları diğer kolonilere yerleşmişlerdi. 
 
ATHENA TAPINAĞI’NIN YIKILIŞI 
Bir daha asla geri gelmemek üzere giden,  Phokailılar’ın bir bölümü gittikleri bazı yerden Phokaia’ya geri döndüler. Döndüklerinde şehrin surlarında nöbet bekleyen  Persli askerleri öldürdüler ve şehre giremeden  şehirden uzaklaştılar.  Ancak ertesi gün askerlerini ölü bulan Persler  bu duruma çok kızmışlardı ve bunun karşılığında en ağır nasıl cezalandırabiliriz düşüncesiyle , dinlerine düşkün olan ve din birliğiyle yaşayan  İyonlular için  çok önem ifade eden  Athena Tapınağı’nı  yerle bir etmişlerdi. 
 
Büyük İskender’in Gelişi
Persler  ( Phokaia)  Foça’da  Makedonyalı Büyük İskender   Phokaia  şehrini  kuşatana kadar  varlıklarını sürdürmüşlerdir.  Bergama,  Büyük İskender zamanında  çok  gelişmiştir.  Bizanslılar’ın Foça dahil diğer  İyon kentlerini  ele geçirinceye kadar hüküm süren Büyük İskender  İmparatorluğunu   Foça’da  sürdürmüştü.. 
  
 BİZANS DÖNEMİ
  Bizanslılar zamanında da Foça’ya şap madenlerinden dolayı çok önem verilmişti. Şap ve mor renk üretiminden dolayı emsallerinden çok kıymetli olan şap madeni sayesinde , Cenevizli Zaccaria kardeşlerin döneminde,  13. YY da, Foça kendinden söz ettiren önemli bir şehir olmuştur.
 
Bizanslılar döneminde özel izinle  1275 dan itibaren Foça  yerleşen Cenevizli Benedetto-Manuele Zaccaria  kardeşler,  Yeni foça’da ki şap madenlerini  işletmeciliği ve pazarlaması sayesinde, Foça’yı  ticari-ekonomik ve yaşam standardı bakımından çok ileri taşımışlardır. Hatta 1307 yılında Yenifoça’yı kurmuşlardı.
 
 OSMANLILARIN FOÇA’YI   ALIŞI
 1454’de Osmanlıların eline geçen  Foça ve Yenifoça ‘da  Osmanlı kültürü hakim olmuştur. Osmanlılar zamanında  başta Fatih Camii olmak üzere  hamamlar, çeşmeler,  köprüler  yapılmış,  köyler kurulmuştur. Bunlardan bir tanesi olan Kozbeyli Köyü,  marka ve butik köy olacak kadar önemlidir.  Bir o kadar da  ayağa kaldırılmaya,  Kültür Turizmine kazandırılmaya muhtaç olan, eski Kartdere ve Sazlıca  Rum Köyleri  de (Küme Evleri)  önemlidir. 
      Üzerinde doğrudan ve dolaylı  dokuz kültürün bulunduğu ,  otuzüç  asırlık tarih üzerinde yaşanan,  Foça  ve civarında  “Tarih  Ve Kültür Turizmini” başlatmak, geliştirmek ,  tanıtmak  ve kalıcı kılmak için  sürekli  yazmaktayım.  Bu sayede  yetkili-yetkisiz herkesin Foça’da  Tarih ve kültür Turizminin gelişmesi hususunda dikkatini çekmeye çalışmaktayım.  
      Bu alanda aynı doğrultuda emek sarfeden,  seçilmiş ve  atanmış  yetkililerin   bulunduğunu da  mutlulukla  izlemekteyim. Ancak;  ilçemizdeTarih ve Kültür Turizminin geliştirilmesi  için  kesintiye uğratmamak üzere,  hız vermek gereklidir.  Oysa dağınık düzende,  birinin ötekinden , ötekinin berikinden haberi olmaksızın  yapılan çalışmaları, koardine edebilecek,  halkı bu uğurda bilgilendirebilecek bir tüzel kişiliğe acilen ihtiyaç vardır.  Bu konu,  her kesimin iştiraki ile birlikte yapılacak bir  toplantıda  gün ışığına çıkarılmaya muhtaçtır. 
  
KÖKLERİNİ ARAŞTIRAN 5 KİŞİLİK MARSİLYALI  GENEVİEVE CARAYON MİFSUD  AİLESİ FOÇA’YI ZİYARET ETTİ.
24-25 Aralık 2014’de  köklerinİ yeri araştırmak üzere  eşi  Jean ve çocukları Christofher- Alexsandra-Thio-Victor’u alarak  Marsilya’dan  Foça’ya  gelen bayan  Jeffy Genevieve CARAYON MİFSUD  başta Kaleiçi ve kazı alanını, Athena Tapınağı çizimlerini - Antik Tiyatro Alanı’nı  gezdikten sonra çocuklarına  kaldıkları otelin lobisinde köklerinin Foça’dan geldiğini anlattı.  Kaldığı otelin anı defterine duygularını yazan bayan  Jeffy,   Foça’ya tekrar geleceğini ifade ederek  ilçeden ayrıldı.  Bu manada bayan  Jeffy  Genevieve Carayon Mifsud  Ailesi,  bu yazının  yazılma  gereğini , bir kez daha ortaya koymuştur .
 
Eşgüdümlü işlerin  aynı anda başlatılıp, aynı anda tamamlanması gerekir.  Zaman kaybetmeden  başta Marsilya-İtalya( Özellikle Ceneviz Bölgesi) ve Yunanistan’da çalışmalar  yapmak için doğru düğmeye basmak gerekmektedir.
 
En uzak mesafeye varmak,  ilk adımı atmakla  başlar. (Çin atasözü)
 
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 16 14