• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C

Gültekin Uysal Aliağa'da

Gültekin Uysal Aliağa'da
Aliağa Haber / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir / 1 Kasım seçim çalışmalarını İzmir’de sürdüren Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Başka bir Türkiye mümkün" sloganıyla vatandaşlarla buluşm
DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL’DAN BAKIRÇAY MESAİSİ
Aliağa Haber / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir 
1 Kasım seçim çalışmalarını İzmir’de sürdüren Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal,  "Başka bir Türkiye mümkün" sloganıyla vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Seçim çalışmaları kapsamında İzmir’in kuzey ilçelerini ziyaret eden Genel Başkan Gültekin Uysal’ın önceki günkü durağı Aliağa ilçesi oldu. Bakırçay bölgesi siyasetinin duayenlerinden Yücel Karaşan ve Zübeyde Kesken ile birlikte partililer tarafından karşılanan Gültekin Uysal, Aliağa ilçesinde bir dizi ziyaret ve temaslarda bulundu. Sivil toplum örgütlerini ve esnafı ziyaret eden Uysal, kafeteryaları da gezerek vatandaşlar ile sohbet etti.1 Kasımda partisine destek isteyen Uysal, “Gelin hep birlikte Kıratı yeniden ayağa kaldıralım. Demokrat Parti geçmiş tecrübesi ve tarihi ahlaki değerleri ile Türkiye’yi özlediği günlere kavuşturabilecek tek çatıdır. Bir sağ duyu unvanı ile bu ülkenin kutuplara kaymış siyasetini yeniden ortak değerler etrafında inşa etme vazifesini üzerine almak için sizlerden yetki istiyoruz” dedi.  
 
FARKLI SIÇRAMA HAMLELERİNE İHTİYAÇ VAR
Aliağa programında kentte görev yapan gazetecilerle de bir araya gelen Uysal, kendisine yöneltilen soruları içtenlikle yanıtladı. Aliağa’nın Demokrat Parti için ayrı bir anlam taşıdığını ifade eden Gültekin Uysal, Türkiye’yi yeniden üreten bir güç haline getirebilmek adına ülkenin farklı sıçrama hamlelerine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
 
DP GELENEĞİ PEK ÇOK ÜRETİM TESİSİNİ ALİAĞA’DA FAALİYETE GEÇİRDİ
Ülke ekonomisine ve istihdama büyük katkı sağlayan Aliağa’nın Demokrat Parti’nin eseri olduğunu belirten Uysal, “Türkiye’nin kıt kanaat imkânlarının olduğu dönemlerde kalkınmada sıçrama hamlesi diyebileceğimiz pek çok üretim tesisi Aliağa’da faaliyete geçirildi. Demir-Çelik fabrikalarını, Petro-Kimya altyapısını ülkeye kazandırma hususunda Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi geleneğinin bu ülkeye yaptığı hizmetler ortadadır. Bu gelenek, Aliağamızda halen faaliyetlerini sürdüren ve Türk ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu kuruluşların çimentosunu atmış, işletmiş, pek çok haneye rızık olarak döndürmüştür. Bu hizmetler ile Türkiye yeni bir evreye geçirebilmiştir” dedi.
 
‘YENİ NESİL TÜRKİYE PROGRAMI’
Türkiye’nin kritik bir seçimin arifesinde olduğunu dile getiren Uysal, şöyle konuştu: “Bizim ‘Yeni Nesil Türkiye Programı’ adını verdiğimiz program ile Türkiye’nin yeniden yaratıcı ekonomiye kavuşması için çalışıyoruz. Bu topraklarda doğan insanları yine bu topraklarda yaşatacak, insanların alın terinin karşılığını insanlık onurunu, haysiyetini ezdirmeden alabildiği bir Türkiye’yi yeniden inşa etmeliyiz. Bu maksatla bu kritik seçim öncesi her noktada milletimizle buluşmaya gayret ediyoruz”
 
TÜRKİYE’YE TERÖR İTHAL EDİLMEYE BAŞLANMIŞTIR
Türkiye’nin özellikle son dönemde çok sıkıntılı zamanlar yaşadığına dikkat çeken Uysal, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye bugün Orta Doğu’da uluslararası alanda terör örgütü olarak adlandırılan birçok örgütle komşu olmuş durumdadır. Bu da yetmezmiş gibi Türkiye’ye kara sınırı olmayan Rusya’nın Suriye üzerinden tacizlerine maruz kalmaya başlamıştır. Türkiye geçmişte mal ve hizmet ihraç ederken bugün AKP eliyle siyaset ihracat edilmeye başlayınca karşılığında da Türkiye’ye terör ithal edilmeye başlanmıştır. Kısa bir süre önce Ankara’da patlayan bombalar, geriye dönük baktığımız zaman Rehhanlı’da, Cilvegözü’nde, Suruç’ta patlayan bombalar bunun önemli işaretleridir. Türkiye’nin yeniden demokrasi ve istikrar adası haline gelmesi gerekiyor. Dış politikada standart hedeflere yeniden dönüldüğü, bu ülke insanının güvenliğini esas alan bir politikayı Türkiye’de var etmek mecburiyetindeyiz. Bu manada üretmeden tüketen, kazanmadan harcayan Türkiye portresinden çıkıp yeniden hak düzenine, nimetlerin eşit fırsatlar halinde paylaşıldığı bir Türkiye’ye kavuşmalıyız. Bugün mahkûm edildiğimiz rantiyeci, yağmacı bir düzenle beraber, serbest piyasa düzeninin yerle bir edildiği, kayırmacı kapitalist bir düzen içerisinde Türkiye kendi potansiyelini, kabiliyetini azami noktaya çekebilme imkanını yakalayamayacaktır.”  
 
BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin gerginlik ortamından beslendiğini öne süren Uysal, sözlerine şöyle sürdürdü: “Her biri bu düzenin değişmemesi için elinden geleni yapmaktadır. 12 Eylül ile hesaplaşıyoruz diyenlerin, bu rejimin kalıcı kolonu olan siyasi partiler yasasını, yüzde 10 seçim barajını ve seçim sistemini değiştirmemekte ısrar ettiğini biliyoruz. Bu düzeni demokratikleştirmek en önemli vazifemizdir. Bu manada 7 Haziran seçimi gecesinde ‘bana 400 yüz vekil vermediniz, seçim manyağı yaparım’ anlayışı içerisinde sorumsuzca davranan bir Cumhurbaşkanı’nın teşebbüsüyle bugün Türkiye zorlama bir seçime maruz kalmıştır. Ne bu AKP’ye ne de bu çözümsüzlüğü derinleştiren muhalefet partilerine bu büyük ülke mahkum değildir. Mahkum değilsin Türkiyem, başka bir Türkiye Mümkün. Sadece oyunu aldığı insanların rızasını gözeten değil oyunu alamadığı insanlarında rızasını gözeten merkez sağ bir anlayışın mecliste bulunması gerekiyor. Krizlerin çözümü; bir yandan demokratik kanallara bir yandan da hukuki kanallara aktarılması ile suyun aktığı, duruladığı bir mekanizmayı işler hale getirmekten geçer.”
 
İDEALLER BİRLİKTELİĞİNDEN MAKAM BİRLİKTELİĞİNE
Daha önce Demokrat Parti’de siyaset yapan, ancak sonradan AK Parti saflarına katılan isimleri değerlendiren Uysal,  parti değiştiren siyasiler için şu ifadeleri kullandı: “Demokrat Parti, kuruluşundan 50-60 yıl sonra bile arkasından gelen farklı gelenekteki siyasi partilere meşrutiyetlerini arttırmak adına referans vermesi, bu büyük hakaretin doğruluğu sınanmış bir çizgide yürüdüğünün en büyük göstergesidir. Bu hareket noktasından başlayarak başta AKP  ‘gömlek değiştiriyoruz’ diyerek, çıktığı yolda Türkiye’ye bir deli gömleği giydirme teşebbüsüyle hepimizi karşı karşıya bırakmıştır. Bu manada zaman zaman bizim geleneğimiz içerisinde görev yapmış, millet nezdinde itibarı olan birçok ismi kendi saflarına katarak havuç sopa politikalarıyla beraber bu isimlerden istifade etmiştir. Bugün Türkiye’de siyasetin azami düzeyde bir idealler birlikteliği olması gerekirken asgari düzeyde şahsi öncelik ve makam birlikteliğine dönüşmüş olmasının acılarını hep beraber çekiyoruz. Her seçim öncesi AKP’nin bizim hareketimizden kişi ve kişileri devşirmek adına özel bir caba içerisine girdiğini biliyoruz. Bütün bunlara rağmen davasına inanmış, sağından ve solundan söylenen telkinlere kulak asmadan, namussuzlarla kazanacağımıza namuslu insanların mücadelesini sonuna kadar vereceğiz diyen namuslu pek çok insanımız var. Biz onlarla beraber yürüyoruz. Gerisine de diyecek bir şeyimiz yok”
 
BU DÜZEN DEĞİŞECEKTİR
Yüzde 10 seçim barajını eleştiren Uysal, “Bu millet, bize mahkum anlayışı içerisinde, yüzde 10 barajı ile stratejik oy kullanır hale getirildi. İnsanların korkular üzerinden tercih yapmak zorunda bırakıldığı bu vasatın doğru bir istikamete evrilmesi, serbest rekabet içerisinde kişilerin sağlıklı karar verebilmesi sağlanmalıdır” diyerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin kutuplaşma iklimi içerisinde kolay siyaset dediğimiz değerler üzerinden, bu ülkenin müşterek paydası haline getirdiğimiz bütün referans noktalarının siyasi alanda bir rekabet unsuruna dönüştürüldüğünü görüyoruz. Bugün soğuk savaş döneminde olduğu gibi mesafelerin açıldığı, herkesin birbirine ağır hakaretler ettiği, kitlelerin korku üzerinden yönlendirilmesi yoluna gidildiğini görüyoruz. Ama gidilen bu yolun yol olmadığını bilmemiz gerekir. Türkiye’nin daha fazla bu korkuları, bu çözümsüzlüğü taşıyabilme imkânı yoktur. Bu çark döndüğü müddetçe AKP kadar CHP’nin, MHP’nin ve HDP’nin payına önemli ölçüde güç bırakmaktadır. Ama ifade ettiğimiz gibi bu düzen değişecektir. Değişimi farklı alanlarda taahhüt eden iktidarıyla, muhalefetiyle, bütün partilerin karşısında biz değişime demokrasiden, Türk siyasetinden başlıyoruz. Türk siyaseti demokratikleştiği takdirde bugün konuştuğumuz kronikleşmiş birçok meselenin kendiliğinden çözüleceğine inanıyoruz. “
 
PKK, BÖLGENİN TEK MEŞRU TEMSİLCİSİ HALİNE GETİRİLDİ
Ülke gündemine ilişkin açıklamalar da yapan Uysal, “Bugünkü iktidara yanlış bir bakış açısı mevcut. Eğer teröre tereddüt ile yaklaşırsanız, teröre müsemma gösterirseniz bedelini katmerli bir şekilde millete ödetirsiniz. Bugün yaşanan hadiselerde budur. Etnik bölücü nihai programını bilmeden, terörün hangi mekanik içerisinde toplumsallaştığını, siyasallaştığını anlamadan atılan adımlar ile çözüm süreci adı altındaki teşebbüsle de beraber PKK, bölgenin tek meşru temsilcisi haline getirilmiş durumdadır. Bu açıdan meseleyi topyekûn olarak temel haklar ve hürriyetler noktasında ele alıyoruz. Meseleyi Türkiye’nin demokratikleşme parantezi ile ele alıyoruz. Hangi düzlemde meseleyi teşhis ederseniz ancak o zeminde cevaplar üretirsiniz. Bugünkü iktidar yanlış bir zeminde teşhis yaptı. Yanlış bir zeminde de cevap üretmeye çalıştı. Bu yanlış teşhisler sonucunda bugün neredeyse devlet eliyle siyaset yapan AKP, neredeyse bölgeyi PKK üzerine tesciller noktasına gelmiştir. AKP, Bütünşehir ve Büyükşehir yasaları ile PKK’yı devletin mali imkânlarıyla, kamu kaynaklarıyla da besler hale getirmiştir. Daha dün Valilere, savcılara, hakimlere, güvenlik güçlerine talimat verenler şark kurnazlığı içerisinde biz talimat vermedik diyerek meseleyi maskelemeye çalışmaktadır. Ama gerçekler ortadadır. Gözlerini kapatsalar da bu gerçekleri milletimiz görecektir. Biz de görmesi için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu. 
 
İZMİR SİYASİ GELENEĞİMİZ AÇISINDAN REFERANS BİR ŞEHİRDİR
Partisinin seçim çalışmaları hakkında bilgi veren Gültekin Uysal, “Demokrat Parti olarak Türkiye’nin her köşesinde olduğu gibi İzmir’de de ilçe ilçe, köy köy, kasaba kasaba ziyaretlerimize devam ediyoruz. İzmir özellikle bizim hareketimiz, bizim siyasi geleneğimiz açısından referans bir şehirdir. Gittiğimiz her noktada milletimizin meselelerini, Türkiye’nin millet ve devlet olma noktasında karşı karşıya kaldığı riskleri kendi perspektifimizden kendi penceremizden insanlarımızın düşüncesine, tartısına koymaya gayret ediyoruz. Bu ziyaretler kapsamında Aliağa’yı ziyaret ettik” diyerek, ziyaretlerinde kendilerine büyük teveccüh gösteren Aliağalılara teşekkür etti.
Aliağa Haber / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir 
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 232 616 28 78 Faks : 0 232 616 16 14