BİNLERCE YILLIK ALİAĞA TARİHİNE IŞIK TUTAN ‘1. ALİAĞA SEMPOZYUMU’ BAŞLADI
SEMPOZYUMA 10 ÜNİVERSİTEDEN 30 AKADEMİSYEN KATILDI
Aliağa Belediyesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Adnan Menderes Üniversitesi’nin kurumsal işbirliğinde organize edilen ve binlerce yıllık Aliağa tarihine ışık tutan ‘1.Aliağa Sempozyumu’ yoğun bir katılımla başladı.
Binlerce Yıllık Aliağa Tarihine Işık Tutan ‘1... paylaşan: egeplay
Akademik çevrelerin Aliağa’ya olan ilgilerinin arttırılması, bölgenin bugüne kadar öne çıkmamış tarihi, turistik ve kültürel birikiminin öne çıkarılmasının hedeflendiği sempozyumda 10 farklı üniversiteden 30 akademisyen yer alıyor. İki gün olarak planlanan sempozyumun birinci gününde akademisyenler, tarihi 8.500 yıl öncesine kadar giden bölgenin geçmişten günümüze çeşitli bilgilerini barkovizyon eşliğinde yaptıkları sunumlar ile katılımcılara aktardı.
Aliağa Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen sempozyumun birinci gününe; Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Belediye Başkan Yardımcıları Mehmedali Özkurt, Gökhan Karataş, Orhan Çetiner, belediye birim müdürleri, belediye meclis üyeleri, Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Aliağa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Ekren, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ile Aliağa tarihine ve kültürel birikimine ilgi duyan çok sayıda vatandaş katıldı.
Hampton By Hilton Aliağa’nın seminer salonunda gerçekleştirilen sempozyum saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Aliağa Sempozyumunun, iki gün boyunca Aliağa’nın Arkeolojiden, Coğrafyaya, Turizm’den Tarihe, Jeolojiye kadar birçok yönlerine ait bilgilerin paylaşılacağı bir Bilgi Şöleni olacağını ifade eden Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, sempozyumun Aliağa’ya büyük bir zenginlik katacağını söyledi.
Konuşmasına sempozyumun hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek başlayan Başkan Serkan Acar, “Adnan Menderes Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin Akademik ve kurumsal destekleriyle bu sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Bu iki üniversitemizin yanında; Ege Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi olmak üzere 10 Üniversiteden birbirinden değerli 30 Akademisyenin katılımıyla bu sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Sempozyumumun bilimsel organizasyonunu gerçekleştiren Adnan Menderes Üniversitesi’nden Myrina ve Gryneion Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Başkanı Murat Çekilmez hocamıza ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nden Serdar Vardar hocamıza, Sempozyum Onur Kurulu ve Bilim Kurulu üyelerimize, yine sempozyumumuza salonlarını açan ve tüm olanaklarını seferber eden Hilton Hampton Aliağa Yönetimine, Mehmet Manav ve Zeynep Manav’a ilçemin kültür yaşamına onurlu katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞKAN SERKAN ACAR: “BU COĞRAFYADA İNSANLIĞIN 8 BİN 500 YILLIK UYGARLIK TARİHİ VAR”
Aliağa’nın beş antik kentin merkezinde bir şehir olduğunu belirten Başkan Serkan Acar, “Aliağa’nın bulunduğu bu coğrafyada insanlığın 8 bin 500 yıllık uygarlık tarihi var. Biz son yıllarda Aliağa’mızın 8 bin 500 yıllık tarihini derlemek, ortaya çıkarmak, kayda geçirmek ve geleceğe taşımak gibi bir misyon üstlendik. Bu amaçla, bölgemizdeki antik kentlerle ilgili arkeolojik çalışmaları destekliyor, siz değerli hocalarımızın katkılarıyla yayınlar çıkarıyor, sözlü tarih çalışmaları yapıyor, eski fotoğraflar, folklorik miras, filmler, anlatı, geçmişe dair ne varsa kent belleğine kazandırmaya çalışıyoruz. Aliağa’nın kültür belleği olarak nitelediğimiz ‘Aliağa Kent Kitaplığı’ yayın dizisiyle bu kentin geçmişine dair ne varsa kent belleğine kazandırıp geleceğe taşıyoruz. Yakın bir gelecekte ‘kent belleği ve anı evi’ kurarak bu çabalarımızı kurumsallaştırmayı planlıyoruz. Bir şair ‘Kim ki üç bin yılın bilincinde değildir, günübirlik yaşamında karanlıklar içinde kalmaya mahkûmdur’ diyor. Tüm bu kültür çabalarımız; 8 bin 500 yıldır bu topraklarda yoktan var edilen uygarlıkların izlerini bulup geleceğe taşımak, köprü olmak anlamını taşıyor” dedi.
“KYME’DE, AİGAİ’DE TARİHİ İÇİNİZE ÇEKİN”
Aliağa’nın ölmez ağaç zeytinin, güneşin, denizin, tarihin, doğanın ve uygarlıkların beşiği olduğunun altını çizen Başkan Serkan Acar, “Herkes Aliağa’yı Rafinerisiyle, Petkim’i, demir çelik fabrikalarıyla, bacalarıyla bilir ama Aliağa sadece bu makro ekonominin dev tesisleri demek değil. Aliağa, 18 köyü, 2 beldesi ile birlikte doğa, deniz ve birçok tatil alternatifini de barındırıyor. Bir doğa harikası olan Aliağa’nın isterseniz mavi bayraklı Ağapark plajında yüzün, isterseniz Şakran’da berrak sularına dalın, balık tutun, dilerseniz bisikletle ya da dağ rotalarında doğayla iç içe olun. İsterseniz gidin Kyme’de, Aigai’de tarihi içinize çekin, dilerseniz Güzelhisar’da Saruhan’ın Osmanlı’nın manevi havasını doyasıya yaşayın. İsterseniz Dumanlı’da, Yunt dağlarında Yörük köylerinde soğuk bir ayran için, dilerseniz bal damlayan dağlarında, ovalarında dolaşın. Gelenek ve göreneklerinden kopmayan Aliağa, insan onuruna yakışan çağdaş bir kent olmak için binlerce yıl önce olduğu gibi bugün de inançlı bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyor. Aliağamız; İzmir’in kuzeyinde, Ege’nin kıyısında, Yunt ve Dumanlı dağlarının eteğinde, Güzelhisar ile Gediz’in yanı başında geçmişten geleceğe aydınlık bir yolu gösteren bir deniz feneri gibi ışık veriyor” dedi.
“BU TOPRAKLAR BİNLERCE YILDIR ACIYI DA GÖRDÜ SEVİNCİ DE”
Bu toprakların binlerce yıllık bir tarihe tanıklık ettiğini vurgulayan Başkan Serkan Acar, “Bu topraklar, “insanın insan olma” mücadelesinin kıyasıya yaşandığı topraklar. Büyük uygarlıkların kurulduğu, o büyük uygarlıkların bir büyük depremle bir anda yok olduğu topraklar. Bu topraklar binlerce yıldır acıyı da gördü sevinci de. Bolluğu, bereketi de gördü, yokluğu yoksulluğu da. Ama ne yaşanırsa yaşansın, insanlık bu topraklarda uygarlık yürüyüşünü sürdürdü. Bu topraklar; Aiolleri, Helenleri, Luwileri, Hititleri, Amazonları, Lidyalıları, Persleri görmüş, Büyük İskender’i ağırlamış, Pergamon Krallığının, Romalıların hukuk düzeninde yaşamış, Galatların, Gothların akınlarıyla yakılmış yıkılmış, Bizans’ın mozaikleriyle bezenmiş, Emevilerin akınlarına tanık olmuş, Çaka Bey’i selamlamış, Selçuklu’da, Saruhan’da Türkmen beylerinin mertliğine, atikliğine tanık olmuş, Osmanlı’nın 600 yıllık çok kültürlü ve renkli dönemini yaşamış, İşgallere, esarete ve özgürlüğe tanık olmuş, Cumhuriyeti coşkuyla alkışlamış, savaşlardan, acılardan kaçan insanlara kucak açmış bir büyük tarih ve kültür birikimine sahip” dedi.
“GÜNÜMÜZE ULAŞAN HER ŞEY GEÇMİŞİN BİZE MİRASIDIR”
‘Kentleri kent yapan, geçmişten bu güne taşıdığı değerlerle oluşan kimlikleridir’ diyerek sözlerini sürdüren Başkan Serkan Acar, “Çok iyi biliyoruz ki, bu coğrafyada günümüze ulaşan her şey geçmişin bize mirasıdır. Bu topraklarda binlerce yıldır kurulan uygarlıklar, üretilen tarih, kültür bizim kültürümüzdür. Bu kültürün kainatta bıraktığı ayak izlerini korumak, anlamak, anlatmak ve geleceğe taşımak da bizim omuzlarımızda olan yüce bir sorumluluk ve görevdir. Ben buna yürekten inanıyorum. Nerede Kyme’nin mücevherleri? Nerede Myrina’nın dünyaca meşhur küçük heykelcikleri? Nerede seramikler, heykeller, büstler, sütunlar? Biraz İzmir’de, biraz Bergama’da biraz İstanbul’da. Diğerleri? Elbette yurt dışında Fransa Louvre, İngiltere Londra, ABD Boston ve dünyanın diğer müzelerini Myrina’dan, Gryneion’dan, Kyme’den, Aigai’den, Elaia’dan çıkarılan eserler süslüyor. Oysa Tarih yerinde güzeldir. Bunlar bizim içimizi acıtıyor. Biz bu uygarlık birikiminin izlerinin artık daha fazla yağmalanmasını, bu topraklara ait değerlerin kaçırılmasını, alınıp satılmasını, talan edilmesini istemiyoruz. Görevde olduğumuz sürece buna asla müsaade etmeyeceğiz. Çevremizdeki binlerce yılın tanığı, izi olan bir küçük taşı bile kimseye vermeyeceğiz, koruyacağız. Coğrafyamızdaki tüm antik kentlerimizi, arkeolojik tarihi mirası, köylerimizde yaşayan bin yıllık kültürü, yemeklerimizi, kilimlerimizi, folklorumuzu, türkülerimizi, gözümüz gibi koruyup geleceğe taşıyacağız.
Bu kürsüden bu konulardaki irademizi bir kez daha açık yüreklilikle ortaya koyuyorum. Binlerce yıllık uygarlığın coğrafyamızda bıraktığı büyük kültür mirasını korumak ve geleceğe taşımak için yerel yönetim- üniversiteler işbirliğinde sizlerle birlikte her zaman elele çalışacağız. İnanıyorum ki tüm bu amaç ve hedeflere de birlikte ulaşacağız” dedi.
AKADEMİSYENLER ALİAĞA TARİHİ KATILIMCILARA AKTARDI
Başkan Serkan Acar’ın konuşmasının ardından bildirilerini sunacak olan akademisyenler barkovizyon eşliğinde sunumlarını gerçekleştirdi. Sempozyumun birinci gününde ‘Arkeoloji’, ‘Coğrafya’, ‘Coğrafya ve Kültür’, ‘Doğa ve Kültür’ oturumları yapıldı. Bu oturumlarda, “Myrina ve Gryneion Arkeolojik Yüzey Araştırmaları, Araştırma Alanı, Kalıntılar ve Geleceğe Yönelik Planlar”, “Aliağa ve Myrina Çevresinde Doğal Çevre Değişmeleri”, “Aliağa Bölgesi’nde Yapılan Arkeojeofizik Çalışmalar”, “Geçmişten Günümüze Aliağa ve Çevresi”, “Aiolis’de Bir Dağ Kent: Aigai”, “Larisa’da (Buruncuk) Yerleşme Düzenine İlişkin Araştırmalar”, “Larisa’nın (Buruncuk) Kent Dışı Alanları”, “Aliağa'da Sanayileşme, Ekonomik Büyüme ve Nüfus İlişkileri”, “Aliağa’nın Rekreasyonel Turizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi”, “Aliağa’nın Yenilenebilir Enerji Potansiyeli ve Mevcut Kullanımı”, “Aliağa ve Çevresinin Eko Turizm Potansiyeli”, “Aliağa’daki Tarihi Camiler Üzerine Değerlendirmeler”, “Aliağa’nın Depremselliği”, “Aliağa’nın Doğal Çevre Özellikleri Üzerindeki Antropojenik Etkiler”, “Ekoeleştiri ve Şehir Çevreleri: Aliağa Önermeleri”, “Aydın Vilayet Salnamelerine Göre Aliağa”, “16. Yüzyılda Güzelhisar Kazasının Demografisi”, “İllüstrasyonlarla Aliağa ve Çevresine Bakış” konularında bildiriler sunuldu. Son olarak ise Aliağa ile ilgili Belgesel gösterimi yapıldı.
SEMPOZYUM İKİNCİ GÜN BİLDİRİLERİ
Sempozyumun İkinci Günü olan 15 Eylül Cuma günü “Turizm”, “Arkeoloji ve Jeoloji ”, “Arkeoloji”, oturumları yapılacak. İkinci gün oturumlarında; “Aliağa'nın SOKUM (Somut Olmayan Kültürel Miras) Unsurları”, “Tur Rehberlerinin Anlatımlarında Aliağa”, “Seyahat Acentelerinin Tur Programlarında Aliağa”, “Aliağa’nın Turizm Potansiyelinin SWOT Analizi ile Belirlenmesi”, “Aliağa ve Çevresinin Jeolojik Yapısı”, “Aiolis Bölgesinde Kybele Kültü”, “Myrina ve Gryneion’un Territoriumunda Yapılan Araştırmalar”, “Aiolis Kültleri: Genel Bir Bakış”, “Gryneion ve Territoriumu”, “Temaşalık Burnu, Gryneion ve Kalıntıları” konularında akademisyenler tarafından bildiriler sunulacak. 15 Eylül Cuma günü saat 15.00-16.00 arasında Sempozyumun Değerlendirme oturumu yapılacak. Ardından Sempozyuma bildiri sunan akademisyenler, Myrina Gryneion Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat Çekilmez ve Yrd. Doç. Dr. Serdar Vardar’ın öncülüğünde Myrina Antik Kenti ve Güzelhisar Deltası Gezisi yapacak ve sempozyum sona erecek./EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.