Aliağa Emekli-Sen Açıklaması

ALİAĞA EMEKLİ-SEN ŞUBESİ AÇIKLAMASI 

ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ EGE HAKİMİYET GAZETESİ / Bir ülkedeki emeklilerin yaşam düzeyi o ülkenin ekonomik olarak gelişmişlik düzeyinin de bir göstergesidir. Bizler de kendi emeklilerimizin Avrupa'daki gelişmiş ülkelerin emeklileri gibi yaşamının geri kalanını kendi ülkesinin ve dünyanın güzelliklerini görerek-gezerek geçirmesini istiyoruz. Yıllarca alın teri dökerek, emek harcayarak ülkesine hizmet etmiş, edindikleri bilgi ve tecrübeleri yeni kuşaklara aktarmış emeklilerimiz saygıyı hak ediyor. Bugün ülkemizdeki emeklilerin en önemli sorunlarından biri farklı maaş uygulamalarıdır. Bu yanlış en kısa zamanda düzeltilmeli ve emeklilerimizin maaşları insanca yaşam sürdürebilecekleri bir noktaya yükseltilmelidir.

Hükümetin programında yer alan “sosyal devlet ilkesini en kapsamlı ve etkili şekilde hayata geçirme” taahhüdünün gerçekleştirilmediği “Sosyal devlet yerine "Tüccar Devlet" uygulaması başlatılmış, zenginler ilave ücret ödeyerek özel hastanelerde sağlık hizmetlerinden faydalanırken, fakirler ve emekliler üniversite ve devlet hastanelerinde sabahın saat beşinde kuyruğa girdiği halde, yine de muayene olamadan evlerine dönmekte, ödedikleri katkı payıyla hastaneye gittiklerine bin pişman olmaktadırlar. Hükümet IMF ve AB"ye boyun eğerek, çalışanları mezarda emekliliğe mahkum etti, emeklileri ölmeden mezara koydu.

Sosyal devlet bunun neresinde?”

TALEPLERİMİZ;

– Yıllardır tartışılan ancak bir türlü çıkarılmayan, intibak yasası biran önce

çıkarılmalıdır. Ancak İntibak yasası çıkarılırken, sadece emekli aylıkları

arasındaki farkların giderilmesi üzerinden yapılan tartışmalar değil, ülkedeki

geçim endeksi, açlık ve yoksulluk sınırları dikkate alınarak değerlendirme

yapılmalıdır. Yani hedef emekli ile ailesinin insanca yaşayabileceği olanaklara

sahip olmasını sağlayacak düzeyde aylık almasını sağlamak olmalıdır.

– SSK, EMS ve BAĞ – KUR üç sosyal güvenlik kurumu 5502 sayılı yasa ile kurulan

SGK"da birleştirilmişse de, aradaki farklılıklar aynen devam ediyor.

Farklılıklar sadece alınan aylıklarla sınırlı değil, aynı zamanda sağlık

hakkının sağlanmasında da kurumlar arasındaki farklı uygulamalar sürüyor. Halbu

ki iktidar gerek kurumları birleştiren yasayı çıkarırken, gerekse sağlık ve sosyal

güvenlik alanlarında köklü değişiklikler getiren SSGSS yasasını çıkarırken bu

alanlardaki farklı uygulamaların son bulacağını ve sağlık ile sosyal güvenlikte

norm ve standart birliği sağlanacağını iddia etmişti.

Üstelik farklılıklar sadece kurumlardaki farklı uygulamalarla da sınırlı değildir.

Özellikle sağlık alanında yaşanan hızlı özelleştirme nedeniyle, parası olan ile

olmayan arasında hizmete ulaşmada ciddi farklar ortaya çıkmaktadır.

Anayasanın sosyal devlet ve eşitlik ilkelerine aykırı olan bu uygulamalara derhal son

verilmeli ve devlet tarafından herkese parasız, eşit, ulaşılabilir ve nitelikli

bir sağlık hizmetinin verilmesi için gerekli tedbirler alınarak, genel bütçeden

kaynak aktarılmalıdır.

– Milyonlarca emeklinin yıllardır ödenmeyen, TÜFE alacakları, SSK ve BAĞ-KUR

emeklilerine 2002 ve 2006 yıllarında eksik maaş artışı verilmesinden

kaynaklanan alacakları, EMS emeklilerinin verilmeyen ek ödemeleri, EMEKLİ

SANDIĞINA bağlı çalışırken, herhangi bir nedenle ayrılmış olup, diğer sosyal

güvenlik kurumlarına bağlı çalışmış ve emekli olmuş emeklilere, emekli

sandığına tabi çalıştığı süreler için verilmeyen emekli ikramiyeleri hak

sahiplerine verilmelidir.

– Çalışanlara verilen ancak emeklilere verilmeyen banka promosyonları

emeklilere de verilmelidir.

– Emeklilere yılda iki ikramiye ve kış aylarında yakacak yardımı verilmelidir.

– 2003 yılında yürürlüğe giren 4956 sayılı yasa ile çalışan veya işyeri açan

emeklilerden alınmaya başlanan, 5510 sayılı yasayla da %15"e çıkarılan Sosyal

Güvenlik destek primi alınması uygulamasına derhal son verilmeli ve birikmiş

prim borcundan dolayı mağdur olan emeklilerin mağduriyeti giderilmelidir.

– 5510 sayılı yasanın 53. maddesine göre Emeklilerin aylıklarının, 6"şar aylık

dilimler halinde TÜFE kadar arttırılması, ülkenin büyümesinden (GSYİH) pay

verilmemesine neden olan haksız bir uygulamadır. Bu haksızlığa son verilerek ülkenin

büyümesinden emeklilere pay verilmesi için gerekli düzenlemeler derhal

yapılmalıdır.

– Ülkede ki işsizliğe derhal son verilmeli, böylece emekliler çocuklarına ve

torunlarına bakma sıkıntısından kurtarılmalıdır.

–Diğer ülkelerin emeklileri, aylıkları ve ülkelerinin sağladığı sosyal

olanaklarla, Türkiye"yi ziyaret edip, ülkemizin zengin tarihini görerek, doğal

güzelliklerinden yararlanma şansına sahipken, ülkemiz emeklilerinin %85"i bu

güne kadar hiç tatil yapmamıştır. emeklilerin tatil yapmaları için gerekli

düzenlemeler derhal yapılmalıdır. 

– Yıllarca çalışan emekliler, emekliliklerinde almış oldukları aylıkla

geçinemedikleri için çalışmak zorunda kalmakta olup, kayıt dışı ekonomi

ekonomide ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadırlar. Bunun önüne geçmek için

öncelikle emeklilerin çağın gereklerini karşılayacak aylık gelire sahip

olmaları sağlanmalı ve kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır.  

– Sağlık hizmeti sunumunda emekli ve yaşlı insanlara göre düzenlemeler

olmadığında, emekliler genç insanlarla birlikte kent merkezlerindeki hastanelerde

kuyrukta bekletilmektedir.  Bunu ortadan

kaldıracak tedbirler alınarak, gerekli tıbbi donanıma sahip olan semt sağlık

birimleri çoğaltılmalıdır.

– Kimsesiz hasta ve yaşlı emeklilerin evlerinde bakımları sağlayacak

düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir.

– Kent yapılanmalarında, emekli ve yaşlı insanların yaşamını kolaylaştıran

düzenlemeler olmadığı için emekliler sıkıntı yaşamaktadırlar.

– Anayasanın 90. maddesine uygun olarak,

Türkiye tarafından imzalanmış olan, Temel Hak ve Özgürlüklere ilişkin

uluslararası sözleşmelerle “herkes”e tanınmış olan, sendika kurma ve sendikaya

üye olma hakkını teminat altına alacak yasal düzenlemeler derhal yapılarak,

emekliler adına, sendikamızla toplu sözleşme yapılmalıdır.

Bu gün ülkede yaşayan her 7 kişiden biri emekli aylığı veya dul ve yetim aylığı

ile yaşamaya çalışmaktadır. Yapılan araştırmalar, emeklilerin %80"nin açlık

sınırı altında, tamamının ise yoksulluk sınırı altında aylık aldığını ortaya

koymaktadır. Bir başka değişle, 5 emekliden 4"ü aç tamamı ise yoksuldur.

Bütün bu soruların nedeni yıllardır ülkede uygulanan, yeni liberal programdır. Çünkü bütün

dünyayı kasıp kavuran yeni liberal anlayışın merkezinde insan değil para

vardır. Bu nedenle her şey para kazanma üzerine kurgulanmaktadır.  

Uzun yıllardır, uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların, mağdur ettiği

milyonlarca emeklinin sorunlarını ve çözüm taleplerini, Emeklilerin yegâne

temsilcisi EMEKLİ-SEN olarak, kamuoyuyla paylaşmak  ve bu taleplerimizin yerine getirilmesi için mücadele edeceğiz.

Basına ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

ALİAĞA EMEKLİ-SEN ŞUBESİ adına  Hasan KARAŞAHİN