AK PARTİ, CHP, HDP SİYASETİ VE MHP...
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi Köşe Yazarı
AK Parti’ye oy vermezseniz hangi parti’ye oy verirsiniz?
Tereddütsüz yanıt: MHP…
CHP’ye oy vermezseniz hangi parti’ye oy verirsiniz?
Yanıt yine değişmiyor: MHP…
MHP, toplumun 2. Partisi konumunda… Toplumsal paradigmanın seçmen nezdinde ki tezahürü bu yönde…
Pekâlâ…
Toplumun gönlünde 2. Parti olarak yer etmeyi başaran MHP, neden seçmenin öncelikli tercihi olmayı bir türlü başaramıyor?
Bu sorudan yola çıkarak, farklı yorumlar yapmak mümkün elbet…
Ancak, seçim öncesi gerçekleştirdiği büyük kurultayında; Genel Başkanına güvenoyu vererek seçime giden bir siyasi parti’yi seçim arifesinde subjektif olarak yorumlamak, her şeyden önce etik kuralları ile bağdaşmaz.
Bu nedenle de tespit ve yorumlar seçim sonrasına bırakılmalıdır. Zira demokrasilerde hakem konumunda olan halk, teşhisini koyar ve en somut yorumu seçim sandığında yapmaktan geri durmaz…
Yani bu saatten sonra MHP yönetimlerinin müspet ya da menfi anlamda değerlendirilmesi, 7 Haziran seçimlerinden elde edeceği sandık sonuçlarına göre yapılmalıdır.
Amma velâkin seçim takvimi işlemeye devam ederken, kamuoyu ile bazı genel tespitlerin paylaşılması da elzemdir.
Malumunuz medya ülkemizde 4. güç konumunda… AK Parti ve CHP Genel Başkanları da Türkiye’ye yön veren medyanın büyük desteği ile tahterevalli siyasetini başarı ile işletmeyi iyi biliyor.
AK Partililer topluma; “Eğer bize oy vermezseniz CHP gelir” siyasetini empoze ediyor.
CHP’liler de bu siyaset karşısında aynı mukavemetle karşılık veriyor: Eğer bize oy vermezseniz AKP gelir.
İşte toplum bu şekilde yönlendiriliyor. Algı operasyonu dedikleri bu olsa gerek… (Hem de kusursuz işleyen bir operasyon)
Topluma 2 seçenekten birini seçme şansı tanımayan algı operasyonun bu dönem yeni bir aktörü daha var. HDP…
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oy oranı ile cesaret bulan HDP’de söz konusu tahterevalli siyasetinin tam ortasına konuşlandırılmış durumda…
Terazinin 2 farklı kefesinde ki AK Parti ile CHP, HDP’yi adeta siyasi enstrüman gibi kullanıp, kendisine oy devşirmeye çalışıyor.
HDP ile seçmen profili kısmen örtüşen CHP, topluma; “Biz iktidara adayız, oyunuzu HDP’ye verip bizi bölmeyin” çağrısını yapıyor.
AK Parti ise; “Başkanlık sistemi için 400 Milletvekiline ihtiyacımız var” diyerek, dolayısıyla şunu ima ediyor: HDP’nin barajı geçmesi halinde bizim 400 vekile ulaşma hedefimiz namümkün…
Öte yandan köşe yazarları, televizyon yorumcuları, kanaat önderleri ve siyasete yön veren yerel dinamiklerinde sanki tartışılacak başka bir konu yokmuş gibi HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı konusunu gündeme getirmeleri abesle iştigal…
Maalesef birileri bilerek, ya da bilmeyerek HDP’yi gündemde tutuyor, subliminal bir şekilde reklamını yapıyor.
Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor: Türkiye’nin belki de hayati önem taşıyan bir seçim öncesinde tek derdi; bölgesel bir partinin akıbeti mi olmalı?
Velev ki olduğunu kabul edelim. Yahu farkında mısınız biz neyi tartışıyoruz?
Kürt milliyetçiliğini savunan bir siyasi parti’nin Meclise girip giremeyeceği nedense herkesin en büyük derdi oldu…
İlaveten düne kadar yerel seçimlerde Atatürkçülük üzerinden siyaset yapan bazı sosyal demokratların, şimdilerde HDP’ye gizliden gizliye sempati duymalarını da şaşkınlıkla takip ediyorum.
Bu tespitlerim ışığında ‘Ne mutlu Türküm’ diyebilenlere sesleniyorum:
Adı üstünde Türkiye Büyük Millet Meclisi…
Türkiye Büyük Millet Meclisine kürt milliyetçilerinin girip giremeyeceği en büyük endişemiz olurken, Türk milliyetçiliğinin yegane teminatı olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin yukarıda anlattığım ayak oyunları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında bırakılma ihtimali sizleri hiç endişelendirmiyor mu?
Ne yalan söyleyeyim, ben bu seçimlerde MHP’nin en kötü şartlarda ana muhalefet partisi olacağına inanan bir Türk seçmen olarak, sadece endişe duyduğum algı operasyonlarından ötürü MHP’nin bir şekilde Meclis dışına itilme ihtimalinden korkuyorum… (Büyük Birlik Partisi’nin Saadet Partisi ile yaptığı ittifaktan yakaladığı sinerji de; korkumu tetikliyor. )
Bir düşünsenize; adı Türkiye olan bir ülkenin parlamentosunda kürt milliyetçileri yer alırken, Türk milliyetçileri dışarıda…
Düşünmesi bile tüylerimi ürpertiyor.
“Allah korusun” dediğinizi şimdiden duyar gibiyim ama sadece dua etmek bazen yeterli gelmiyor maalesef…
Bu noktada TBMM’de Türk Milliyetçiliğinin teminatı olan MHP’nin bu seçimden mümkün olduğunca güçlü çıkması adına; ‘Ne mutlu Türküm’ diyebilenlerin ülkemizin ikbali için MHP’ye sadece oy vermekle yetinmeyip, ailesine ve yakınlarına da oy verdirmesini görev addetmesi gerektiğine inanıyorum… Yeni Vizyon Gazetesi / Aliağa Haber / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Dikili Haber/ Menemen Haber / İzmir Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.